WTA Championships’in üstün oyuncusunun adı kondu; Petra Kvitova.
1,75 milyon doları yenilgisiz olarak cebine koydu.
İstanbul’da , prömiyerin yeni evinde organizasyon başarılı bir şekilde geçti. Son 12 yıldır hiç bu kadar izleyici sezon finalini izlememişti. Baslar güm güm vuruyordu. Salon kapkaranlık oldu. Sadece aşağıda ıspanak yeşili zemin üzerinde ışıkların dansı vardı. Birden salonda şu anons duyuldu:” Huzurlarınızda Petra Kvitova”. Ve çek oyuncu omuzunda çantası , seyircilerin alkışlarlarıyla korta girer. Kortun dört bir yanındaki dev ekranlarda turnuvanın kahramının görüntüleri vardır , korttaki vuruşları , korta çıkmadan kenarda nasıl makyaj yaptığı  , gece kıyafetiyle nasıl poz verdiği... Daha sonra Kvitova’nın rakibi arenaya gelir. Hoparlörden “ Huzurlarınızda Avustralya’dan Samantha Stosur” anonsu yükselir. ve tekrar baslar güm güm vurur. Günlerden cumartesi , saat 15:00. Sinan Erdem Spor Salonu’nda WTA Championships’in ilk yarı finali. 4 günden beridir devam eden , ki bu sene ilk defa İstanbul’da yapılıyor , kadın oyuncuların en iyi sekizinin turnuvası bir Hit oluverdi. Her sabah göz kamaştırıcı parlaklığa sahip basın merkezinde oturan Medya Direktörü Pete Holtermann aktuel seyirci sayısını servis ediyor. Turnuvanın ilk günü  olan salı günü , seyirci sayısı 10.284. Son gün ise bu sayı 13.676 olacaktı.  Salon her gün dolu. Ortalama seyirci sayısı 11.000den fazla görünüyor. Bu kadar fazla seyirci bir sezon sonu turnuvasında 1999dan beri görülmemişti. O zaman turnuva New York’da Medison Square Garden’da oynanıyordu. Daha sonra bu turnuva sırasıyla Münih  ,Los Angeles , Madrid ve Doha’da oynanmıştı. WTA Doha’da kasasını doldurmuştu ama oyuncular boş sıralara oynamıştı. “Bir efsane yazılacak-A Legend will be written” sloganı İstanbul’da turnuva plaketlerine yazılmıştı. Bu plaketler otobüs duraklarına , otobanlara her yere asılmışlardı ve insanları Sinan Erdem Spor Salonu’na yönlendiriyorlardı. Sinan Erdem Spor Salonu’nun önünde kuyruklar vardı. Kadınların dünya şampiyonası İstanbul’da efsane mi olacak ,bunu zaman gösterecek. Bir başlangıç yapıldı. İnsan şunu sormadan edemiyor; yeni evinde Championships nasıl böyle bir çekim gücüne sahip oldu. Türkiye Tenis Federasyonu’na kayıtlı sadece 148 tenis kulübü ve yaklaşık 14.000 lisanslı oyuncu mevcut. En iyi kadın oyuncu Çağla Büyükakçay dünya sıralamasında 210. sırada. WTA finalinde yerel bir kahraman görmek Türklere ışık yılı uzaklıkta. Peki neden Wozniacki ve arkadaşlarına bu kadar ilgi vardı?
Bu sorunun cevabını verebilecek kişiyi salonun yanında bir çadırda kurulan antreman kortunda buluyoruz. İçeri girebilmek için uzun bir kırmızı halıyı geçmek gerekiyor. Fakat çok sayıda mevcut güvenlik görevlisi içeri bırakmıyor bizi. Fakat turnuva direktörü Markus Günthardt’ın uyarısıyla Tennis Magazin muhabirine giriş izni veriliyor. Günthardt yedi yaşındaki oğlunun tenis oynayışını seyrediyor. Bu esnada bizimle konuşmaya başlıyor.”Bu Türkler bir sporcu ulus” fakat o da bu kadar seyirci geleceğini o da beklemiyor. Umulmadık sayıda bilet satıldı. Fakat sadece bu değil. “Halk bunun içinde. Bunu yaşıyor ve hissediyor. Her oyun duruşunda keyifli bir şekilde oyuncuları desteklemeye başlıyorlar.” Günthardt Stuttgart’daki Porsche Grand Prix’nin turnuva direktörü. Ion Tiriac’la beraber 90’lı yılların sonunda Hannover’de ATP finalini  düzenlemişti. 54 yaşındaki İsviçreli için İstanbul’daki kadınlar finali bir zafer oldu. Turnuvanın Boğaziçi’ne transferi onun da düşüncesiydi. Ama bu rizikoydu. Mayıs ayında Formula 1 yarışı boş tribünler önünde yapılmıştı. “Bu korkunçtu” diyor Günthardt. Tenis farklıydı! Saat 17:00de  , hafta içi maçların başlangıç saatinde  , salonda daimi bir hareketlilik vardı. Saat 18:00 olduğunda salon doluyordu. Ve cuma akşamı saat 23:00de Victoria Azarenka   yedek oyuncu Marion Bartoli ile yaptığı maç esnasında , ki bu maçın yarı finale kalmaya  bir etkisi yoktu , mavi koltukların çoğu hala doluydu. “ Gelecek iki senenin zeminini sağlama aldık” diyor Günthardt. Bu durum herkesi mutlu etmişti. Oyuncuları  , ki bir hafta önce Moskova’daki turnuvada onlara anti propaganda yapılmıştı  , Türk hükümetini , ki onlar bu turnuvayı finanse etmişti ve 2020 olimpiyat Oyunları için bu turnuvayı bir istasyon olarak görüyorlardı , sponsorları ki televizyon spotları ile 164 ülkede milyonlarca eve gireceklerdi. WTA tour da mutluydu tabi. 2008-2010 Doha’dan sonra başka bir fiyaskoyu kaldıramazlardı. Aksi takdirde organizasyonun değeri yerlerde sürünecek ve 2013’e kadar Türklerden gelecek 36 milyon dolar ütopya olacaktı. Arenanın dehlizlerinde gezen bir halkla ilişkiler ordusu gün geçtikçe iyiye giden  kadın tenisinin reklamı için çalışıyordu. iyi haber: Kadın tenisi hiç bu kadar başarılı olmamıştı. WTA başkanı Stacy Alister’e göre reklam gelirleri 2009’a göre %60 arttı. Televizyon erişebilirliği %73 arttı. Final turnuvasının hafta başında WTA ile Amerikalı spor kanalı ESPN ile altı yıllık anlaşma yapıldı. 2010a göre %36 daha fazla para ikramiyesi dağıtıldı. Rakamlar çok parlak ama ürün birinci sınıf mı? İstanbul’da Williams kardeşler ya da Kim Clijters gibi büyük isimler yoktu. Tek süper yıldız Maria Sharapova’ydı. Rus oyuncu eleme turunda iki maç kaybetti. Bunun üzerine ayak bileğindeki rahatsızlığı bahane ederek  , ki Tokyo’daki turnuvadan da bu sebeple çekilmişti , son round robin maçına çıkmadı. Markus Günthardt kadın tenisindeki bu sorunun , doğu blokunun tek düze oyuncularının , yani “Ova”ların farkında. “Bu bir gerçek. Ama ilk 10’da 9 farklı ulus var. Bunlar , ülkeler , pazarlar. Bu kızlar bizim geleceğimiz. İyi oynuyorlar , atletikler , güzel görünüyorlar. WTA bunu ortaya koymalı ve bu oyuncuları tanıtmalı.” Caroline Wozniacki’de bu gerçekleşmiş görünüyor-21 yaşındaki Danimarkalı için Türk Hava Yolları’nın birinci sınıfında uzanmak için bile bir reklam arası vakti yok. Sinan Erdem Spor Salonuna her girişinde aldığı alkış diğer meslektaşlarına göre biraz daha fazlaydı. Ulusal havayolu şirketinin reklam yüzü olarak Caroline Wozniacki’yi pek yakında Türkiye’de tanımayan kalmayacak. Oyun olarak hayal kırıklığı idi. Eleme turunda aldığı iki yenilgi ile erken veda etti ama rakibi Sharapova’nın da erken elenmesiyle yılı bir numara olarak kapatmayı garantiledi. İkinci defa Wozniacki sezonun en iyisi olarak yılı kapattı. 2 Ocak 2012de sezon yeniden başladığında o 64 haftadır , hiç grand slam zaferi olmadan ,  zirvede olacak. Bu kadın tenisinin zayıflığına bir işaret mi? Andrea Petkovic’in antrenörü Petar Popovic buna inanmıyor. Buğulu ışıklı , tüylü beyaz halının üstünde , oyuncu lounge’ı önünde duruyor. “bugün artık tek bir tane değil 15 süper oyuncu var.” diyor. Bu fikre katılmak zorunda değilsiniz. Diğer taraftan İstanbul 2011’de fantastik maçlar , erkek tenisindeki gibi hızlı muhteşem ralliler vardı.”Aman tanrım , nerdeyse erkek tenisi gibi” diyor Günther Straehle , tenis ekipmanları uzmanı , ki kendisi Petra Kvitova ve Sam Stosur maçında raketlerin telini geriyordu.
Kesinlikle Kvitova! İstanbul 2011 sanki bir süperstarın doğum anıydı. 21 yaşındaki solak oyuncunun kazandığı her puandan sonraki bağırışları , geriye düştüğü anlardaki geri dönüşleri , yüksek bir tempo ve spin ile topu rakip sahaya göndermesi-Hepsi bunların sıradışıydı. Şu an vuruş seçimlerinde hatalar olsa bile , böyle oynamaya devam ettiği sürece bir numara olmak çok uzak değil.
Kvitova’nın yılına ait rakamlar şu şekilde: Wimbledon ve WTA Championships’I kazandı ki sezonun en önemli beş turnuvasından ikisi. 34 numaradan 2 numaraya yükseldi. 5.145.943$ para ödülü kazandı ki bunun 1.750.000$ sezon sonu finalinden geldi.Bu toplam rakamda kadın tenisindeki bir yıl içinde kazanılmış en yüksek üçüncü para ödülüdür. Kapalı kort turnuvalarında 21:0’lık bir galibiyet serisi ki buna İstanbul’dan 2 hafta sonra oynamış FED Cup finalleri de dahildir. Fakat sansasyonel Wimbledon zaferi sonrası sinirlerinde bir boşalma olmuş olmalı ki akabinde topla hiç doğru buluşamadı. Amerika Açık’da ilk turda elendi. Ülkesindeki sevinç çığlıklarını Martina Navratilova ile karşılaştırılması belki onun aksamasına sebep oldu.  WTA finallerinden iki hafta önce Linz’de yeniden iyi oynamaya başladı. “Her şey bir rüya gibi” diyor Kvitova. onun için gerçekleşen bir rüya – keza evsahibi için de!
Andrej Antic’den Yorum: Klasman Yalanı
istanbul’daki dünya şampiyonası galası başarılı geçmiştir. Ama WTA’in bir problemi var. WTA klasmanı gerçeği yansıtmamaktadır. Caroline Wozniacki en tepededir fakat gerçek şudur ki o gerçek bir numara değildir. Son 52 haftanın sonuçları sıralamaya akmaktadır. Başka bir ifadeyle sonuçlar bir takvim yılını değerlendirmektedir. Sonuç: En iyi oyuncu bir numara olmalıydı ve bu da Petra Kvitova’dır. Çek oyuncu Wimbledon’ı , WTA Championships’I ve FED-Cup finalini kazandı. Altı büyük organizasyondan üçünü cebine koydu. Beş milyon Dolar’dan fazla para ödülü kazanarak en fazla parayı da kazandı. Kvitova altı turnuva kazandı bu yıl. Yarım düzineyi Bayan Wozniacki de buldu ama Dubai , Indian Wells , Charleston , Kopenhag , Brüksel ve New Haven. Ama büyük turnuvalarda yoktu! İki yarıfinal , Melbourne ve New York , bir üçüncü tur , Paris , ve ilk onaltı , Wimbledon onun grand Slam bilançosuydu. İstanbul’da sezon finalinde elemede kaybetti. 21 yaşındaki Danimarkalının tepede olması sebebi çok turnuva oynaması ki geçen sezon 22 turnuva oynadı. En iyi16 turnuva değerlendirmeye alınıyor. Kvitova 19 turnuva oynadı. Sonuç: daha az ekmek  , sezon sonu ikinciliği. FED Cup galibiyeti için puan verilmiyor. Çek Cumhuriyeti için 3 ülkeye karşı kazandığı 6 maç puan olarak ona sıfır fayda sağladı. ATP’de ise 2009’dan beri Davis Cup maçlarından sıralamaya puan veriliyor. Bundaki temel amaç yıldız oyuncuların kendi ülkeleri için oynamalarını  sağlamak ve takım olgusunun değerinin altını çizmek. Kadınlar bir an önce erkeklerin peşine takılmalı! Zira sıradan bir tenissever Grand Slam kazanmamış bir oyuncunun bir numara olmasına bir anlam veremiyor. Ama bu durum Caroline Wozniacki’nin şahsına münhazır bir durum değil. Kendini bir reklam idolu olarak çok parlak bir şekilde pazarlıyor (THY , Rolex , Adidas) Savaşçı ruhu ve sahaya çıkışı pek çok genç kız tarafından örnek alınsa da o en iyi kadın tenisçi değil.

Korcan Erkam - Alman Tennis Magazin dergisi Ocak 2012 sayısından çevrilmiştir..

Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...