KEREM DEMİRCİOĞLU

Kasım ayı sonunda yapılan ATP finalleriyle bir yıl daha geride kaldı. Erkek tenisinde dünya yıl sonu sıralamaları belirlendi. Aralık ayında Güney Amerika'daki bir kaç Future'dan başka turnuva yok ve bunlar da üst sıralamayı değiştirebilecek derecede mücadeleler değil. Yılın 11 ayı turnuvadan turnuvaya koşturan tenisçiler biraz olsun dinlenme fırsatı buldu ve hemen ardından yeni sezon için kolları sıvadılar bile. Ocak ayıyla birlikte bu amansız mücadele tekrar başlayacak.

2010 yılı Türk tenisi ve tenisimizin lokomotifi Marsel İlhan adına da oldukça iyi geçti. Marsel, ilklerin sporcusu olmaya devam etti.

Marsel, teklerde ilk 100"e giren ilk tenisçimiz oldu ve ne yazık ki şu ana kadar da tek. Umuyoruz önümüzdeki süreçte Marsel"in ardından pek çok genç tenisçimiz bu unvana sahip olur. Bu konuda Tenis Federasyonumuzun proje üretimi ve uygulamaları hızla sürüyor. İspanyol tenisininde çok önemli bir yere sahip Bruguera Tenis Akademi'nin kurucusu ve baş antrenörü Lluis Bruguera'yı tenisimizin başına getiren Federasyon, başarılı tenisçilerimizi maddi ve manevi yönden de destekleyerek yarınlarımızı oluşturacak kadroyu kurma yolunda büyük adımlar atıyor.

Tekrar Marsel'e dönersek: Sezon sonunu Dünya "90 no" olarak tamamlayan sporcumuz Ocak ayında oynanacak yılın en büyük dört turnuvasından biri olan Avustralya Open'da bu sıralamasıyla direkt anatablo oynamayı haketti. Marsel pek çok ATP turnuvasının yanı sıra Amerika Açık,  Wimbledon ve Avustralya Açık'ta eleme turlarından başarıyla çıkıp anatablo oynamıştı. Bu seride ne yazık ki bir tek Roland Garros eksik kaldı. Fakat bu kez Avustralya'da tarihimizde ilk kez direkt anatablo oynayacağız.

Marsel sezonu ise Ocak ayının hemen başında Hindistan Chennai ATP 250'de yine direkt anatablo oynayarak açacak. Marsel, bu yıl oynadığı son turnuva olan ATP 1000 Paris Masters'dan sonra bir haftalık dinlenme sürecinin ardından Yeşilyurt Spor Kulübünde fitness ve kondisyon ağırlıklı off-season çalışmalarına başlayıp yine Kasım ayının son haftasında Barcelona'daki Bruguera Tenis Akademisinde Lluis Bruguera ve yardımcısı Salvador Sosa ile kişiye özel çalışmalar yaptı. Ardından tüm ekibiyle birlikte yine Yeşilyurt'ta antrenmanlarını sürdürdü. Bu arada ekip demişken, coach'u Can Uner, yardımcı antrenör'ü Cem Bayram, kondisyoner ve fitness hocası İnan Ülker ve basın & halkla ilişkiler sorumlusu ve web site admini bendeniz ile kendi aramızda MI Team (Marsel İlhan'ın ekibi) olarak adlandırdığımız takımımızla Marsel'in 2010 yılında moral motivasyonunun da arttığını, önümüzdeki sezonda da bu durumun daha da gelişerek devam edeceği tahminimizi de sizinle paylaşalım.

Elbette bir tenis oyuncusunun yetenek, teknik yeterlilik, psikoloji, fiziksel özelliklerinin yanısıra çalışkanlığı ve azmi de çok önemli. Marsel bu istek, azim, ciddiyet ve çalışkanlığının yanısıra mütevazılığı ve yaşından beklenmeyecek derecede olgunluğuyla da tenisimizin "örnek" sporcusu olmaya devam ediyor. Başta Can hocanın olmak üzere hazırlanan antrenman programını harfiyen uygulayan Marsel, yine her ay yenilenen ve uzmanların kontrolünde olan, gıda, nutrilon ve sağlık kontrolü programına da sahip.

Ve elbette sporda başarı için şart olan "sponsorluk". En başta Turkcell ve Türkiye Tenis Federasyonu olmak üzere, Adidas, Wilson, GNC, Acıbadem Internetional Hastanesi ve Smc'ye Marsel'e, dolayısıyla Türk tenisine yapmış oldukları bu büyük katkıdan dolayı her zaman müteşekkir kalınacak. Tüm yıl boyunca aktif ya da pasif, kortta, tribünde ya da televizyon, bilgisayar  başında tüm tenisseverlere ve ilgisini eksik etmeyen medyaya da teşekkürlerimizi iletiyoruz. Umuyoruz Marsel ile büyüyen bu uluslararası başarılarımız yeni sezonda da artacak. Marsel'in bu yılki hedefiyse ilk 50. Bunu da başarabileceğine yürekten inanıyorum.
Herkese mutlu bir yıl diliyorum.

Kerem Demircioğlu - 13 Aralık 2010