Yeni Fikirler;

Kariyerrinde üç Davis Kupası şampiyonluğu bulunan ünlü İsveçli raket Mats Wilander, Tenis Dünyası'na verdiği röportajda ITF'in bir takım değişikliklere gitmesi gerektiğini ifade etti.. 

 Sekiz Grand Slam kupalı Mats Wilander, yakaladığı onca önemli başarıya karşın Davis Kupası deyince akla ilk gelen oyuncular arasında. Zira Wilander’in neredeyse tüm  80’li yıllar boyunca kupanın göründüğü her yerde iz bırakan maçlar oynaması, onu gerçek bir Davis Kupası ikonu haline getirdi. 15 yılda 61 maç oynadığı oynadığı İsveç takımının üç kupa şampiyonluğunda kilit adam olan Wilander, sonrasında da yedi yıl kaptanlık yaptı.

Wilander, WTA Şampiyonası için geldiği İstanbul'da Tenis Dünyası'na konuştu. Davis kupası hakkında geniş bir ufuk turu yaptığımız röportajda ünlü tenis otoritesi ilginç bir fikir getirdi. Wilander, format değişikliği gerekip gerekmediği sorusuna şu yanıtı verdi:

"Zamanı gelince her şeyde pek çok değişiklik yapmak lazım. İşte örnek: WTA Sezon Sonu Şampiyonası Doha’daydı. İnsanlar, televizyondan izlerken ortalama bir organizasyon olarak görüyordu. Bu yıl İstanbul’a geldi. Aynı izleyiciler, bir anda ‘Vay canına! Büyük bir organizasyonmuş!’ dediler. Oyuncular aynı, çizgiler aynı, kortlar aynı. Ama insanlar bir anda farklı bir ürünle karşılaştılar. Davis’e gelince… Bazı değişiklikler yapılabilir. Örneğin ülke için yapılan bir yarışma olan olimpiyatlar varken, aynı sezon içinde Davis Kupası neden olsun?

Sadece fikir olsun diye söylüyorum: İki yılda bir olabilir. Örneğin, son dört takım İstanbul’da yada bir final kentinde karşılaşmalı. Ferrer/Nadal, Roddick-Fish, Djokovic-Tipsarevic buraya gelip oynamalı. Peş peşe. Tamamen farazi konuşuyorum. Evet, belki İsveç evinde oynamak istiyor, taraftarlar ve oyuncular da öyle istiyor… Ama futbolda takımları dışarıda oynamalarına karşın izliyorlar. Evet! FIFA Dünya Kupası iyi bir örnek olabilir demek istediğime. Nasıl sistem? Ev, deplasman, ev, deplasman, sonra: Güney Afrika!"

Wilander'in Davis ve güncel konularla ilgili görüşlerini paylaştığı röportajın tamamı Tenis Dünyası'nın Aralık 2011 sayısında yer alıyor.