Başka Derdin Olmasın

Konumları, oyun tarzları ve geçmişlerinin yarattığı beklentiler nedeniyle otoriteler ve seyircilerin büyük çekişme beklediği tenisin bazı ‘büyük’ eşleşmeleri, çekişmeden uzak kaldı. Birbirine yakın kariyere sahip oyuncular arasında şaşırtıcı farkların oluştuğu bu serilerde, bir taraf için maça çıkmak, acı çekmekle eş değer hale geldi. İşte teniste profesyonel dönemin, bir tarafta onulmaz yaralar açan 10 şaşırtıcı rekabeti…

10 Ivanisevic-Sampras: 6-12 Goran Ivanisevic hakkında en çok dillendirilen değerlendirmelerden biri de ‘Sampras ile aynı dönemde karşı karşıya gelmeseydi kariyerinde en az iki tane daha Wimbledon şampiyonluğu olurdu’ tezidir. 1992’deki ilk Wimbledon kapışmasında Sampras’ı yenen Goran, daha sonra Amerikalı efsaneye karşı ikisi Wimbledon finali olmak üzere 4 kez çim kortta kaybetti. İkilinin son 11 maçının 10’unu kazanan Pete Sampras, eşleşmenin kesin hakimiydi.

9 Seles-Sanchez: 20-3 Monica Seles 1991’de zirveye çıktığında, kendisi için ciddi tehdit oluşturan isimlerden biri olarak Arantxa Sanchez-Vicario da gösteriliyordu. Seles’in sakatlığının araya girdiği dönemde Arantxa, dünyanın 1 numarası olmayı başardı ve yaklaşık 10 yıl zirveye oynadı. Ancak 1989-2002 döneminde tam 23 kez karşılaşan iki büyük yıldızın bilançosunda yazan 20-3’lük istatistik olayı ‘rekabet’ sınırlarının dışına taşıdı. Seles, İspanyolların diğer büyük ismi Conchita Martinez’e de 20-1’lik üstünlük sağladı.

8 Federer-Roddick: 15-2 Sampras ve Agassi’nin son döneminde ortaya çıkan Andy Roddick, ülkesinin umudu olmuştu. Ancak 2003’ün yazındaki parlak görüntüsüne bir daha hiç ulaşamadı. Pek çok dönem arkadaşı gibi Federer’in ezici gücüne karşı koyamadı. Ancak Roddick’in zararı herkesten fazla oldu. Sadece 2 maçta yenebildiği İsviçreli’ye karşı 3’ü grand slam olmak üzere tam 6 final kaybetti. Federer, 15 galibiyetinin 11’inde Roddick’e set dahi bırakmadı.

7 Navratilova-Shriver: 40-3 Yıllarca WTA Turu’na ve grand slam turnuvalarına çiftlerde birlikte kazandıkları 79 zaferle damga vuran ayrılmaz ikili Martina Navratilova ile Pam Shriver’ın teklerdeki mücadelesi genel anlamıyla idman havasında geçti. Shriver, 16 yaşında iken Amerika Açık’ta yarı finalde devirerek büyük sükse yaparak başladığı rekabette, sonrasını hiç de iyi getiremedi. Garip olan, Shriver’ın Navra’ya karşı 3 galibiyetin ikisini Amerika Açık kortlarında elde etmesiydi.

6 Hingis-Kournikova 11-1 1995’i gençlerde 1 numara olarak tamamlayan Anna Kournikova, WTA’e geldiğinde yaşıtı Hingis ile rekabet etmeye hazırdı. Fakat işler Rus tenisçinin istediği gibi gitmedi. Anna, pek parlak geçmeyen profesyonel kariyerinde Hingis’e karşı tek galibiyetini 1998’de Berlin’de elde etti. Kariyerindeki en büyük başarısı olan Wimbledon yarı finalinde de yoluna taş koyan yine Hingis’ti. WTA turnuvası kazanamayan Kournikova, İsviçreli’ye karşı iki de WTA finali kaybetti.

5 Graf-Sanchez: 28-8 Bayanlar tenisinin en büyük eşleşmelerinden biri olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Ancak kayıtlara geçen bir diğer gerçek ise Graf’ın Arantxa’ya karşı kesin bir üstünlük sağladığı. 36 maçın 25’inin şampiyonluk mücadelesi olduğu zorlu seride Graf, rakibini galibiyet sayısında neredeyse 4’e katladı. Uzun süre 1 ve 2 numara olarak kalan ikilinin rekabetinde oluşan böylesine bir fark, başka spor dallarında dahi sık rastlanan bir istatistik değil.

4 Becker-Edberg: 25-10 1980’lerde Ivan Lendl ile girdiği rekabetin yanında İsveçli Stefan Edberg de Becker’in en önemli rakipler arasındaydı. Ancak Edberg, Lendl’a karşı tutturduğu ritmi Becker önünde sergileyemedi. 16 yaşındaki Becker’in Köln’de kaybettiği maçla başlayan rekabette en dikkat çekici maçlar 1988-90 arası oynanan üst üste 3 Wimbledon finalinde yaşandı. Wimbledon’daki son finali 5 sette kazanan Edberg, son 11 maçta rakibine 10 kez mağlup oldu.

3 Graf-Novotna: 29-4 Çek oyuncu Jana Novotna, kariyeri boyunca neredeyse tüm fırsatları Steffi Graf’a karşı harcadı. Grand slam turnuvalarında 10 kez mağlup olduğu Graf’ı, sadece 1991 Avustralya Açık’ta 5-7, 6-4 ve 8-6’lık setlerle devirdi. İki yıl sonra Wimbledon’daki finalde son seti 4-1’den kaybettikten sonra rakibine karşı direncini yitiren Jana Novotna, daha sonra sakatlık yüzünden Graf’ın çekilmesiyle galip geldiği maç dışında 18 kapışmanın tamamında korttan yenik ayrılan taraf oldu.

2 Federer-Nadal: 6-12 Rafael Nadal’ın 17 yaşındayken rakibini Miami’de sürpriz bir şekilde set vermeden yendiği maçla başlayan rekabette köprünün altından çok sular aktı. Serinin 10 maçının toprakta oynamasının da etkisiyle Nadal, farkı neredeyse kapanmayacak bir seviyeye taşıdı. Üst üste kaybettiği 3 Fransa Açık finaline eklenen tarihi Wimbledon yenilgisiyle Federer’in ezeli rakibi önündeki psikolojik dezavantajı en üst seviyeye çıktı. Bu psikolojik üstünlük, Nadal’ın sadece 4 oyun verdiği Fransa Açık finalinde çok net bir şekilde görüldü.

1 Bjorn Borg-Vitas Gerulaitis: 16-0 Dünya sıralamasında 3 numaraya kadar yükselen Litvanya asıllı Amerikalı Vitas Geruilaitis’in, efsanevi Bjorn Borg’a karşı oynadığı maçlarda bir türlü şansı tutmadı. 16 maçta hiç galibiyet alamadığı eşleşme, tenis tarihinde adeta bir mite dönüştü. 7’si final olan 16 karşılaşmada toplam 8 set alabildiği Borg’a karşı Vitas’ın en çok akıllarda kalan yenilgisi, 1977 Wimbledon yarı finalindeki 6-4, 3-6, 6-3, 3-6 ve 8-6’lık karşılaşmaydı.

Furkan Erbay
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir

Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
  • Tenisi İstanbul'dan kurtarın
    En çok sinirimi hoplatan sorularla üstüme geliyor İstanbullu tenis efendisi. Elimdeki dergiye doğru eğilen kaşını alaycı ama ciddi bir havayla karıştırıp, "Kaç satıyor?" diye soruyor. Daha...
    Devamı İçin..
  • Marsel dersleri
    Amerika Açık'ta dört maç kazanarak farklı bir boyuta geçen Marsel, hepimize yeni ufuklar açtı. İlk tur maçını kazandıktan sonra nasıl bir güven kazandığını, daha önce hiç görmediği...
    Devamı İçin..
  • Başka Derdin Olmasın
    Konumları, oyun tarzları ve geçmişlerinin yarattığı beklentiler nedeniyle otoriteler ve seyircilerin büyük çekişme beklediği tenisin bazı ‘büyük’ eşleşmeleri, çekişmeden uzak kaldı....
    Devamı İçin..
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...