Onuncu yılını dolduran bu geleneksel turnuva İzmir - Kültürpark Tenis Kulübünde büyük bir katılımla başladı. Yeni Başlayanlar yanında ara oyuncularında katılabilmesi için 25 yaş kategorisi,  bildiğimiz 35+,45+55+ tek erkekler ve tek bayanlar, karışık çiftler ve çift erkekler kategorileri ile tam tamına 22 kategoride oynanmaya başlayan müsabakalar, yağmurlar nedeniyle biraz aksayacaksa da seyircilerin doldurduğu kulüp, güzel ve neşeli günlerini yaşamaya devam ediyor.

Turnuva düzenlemek artık çok zor: Sponsor bulmak kolay değil; oyuncuların kaprislerini tatmin etmek ise neredeyse imkansız… Maç günleri ve saatleri için yapılan pazarlıklar, verilen tavizler başhakemleri çıldırtıyor. Bir de üç kategoriye birden giren oyuncularda meydana gelebilen maç çakışmaları turnuvaların selametine en büyük engel. Ama yapacak bir şey yok… Bizler böyleyiz ve değişmeye de niyetimiz yok her halde. Diyorum ki biraz daha öz veri, ve biraz daha otoriter yaklaşımlar acaba olaya bir denge getirmez mi? En azından denense diyorum… Herkesin mutluluğu için… Netice de bu sporu zevk için yapmıyor muyuz yoksa?

DEVAM EDEN “CUP”’LARIMIZ
Yakın geleceğe bakarsak elimizde dünya profesyonel tenisi ile ilgili ve büyük ödüllü olarak WTA İstanbul Cup, ATP - TED Open ve İzmir Cup Challenger kaldı.

Biri bayanlarda 200.000 $  WTA takvimli, diğeri TED'in 50.000$’lık geleneksel erkekler turnuvası, bir diğeri ise 64.000 EURO toplam ödüllü erkekler "Challenger" turnuvası...

İkisi İstanbul da, diğeri ise İzmir'de gerçekleşiyor...

İki şehrimizde tenisin en çok oynandığı, en değerli kulüplerinin bulunduğu ve tenisin giderek artan bir şekilde ivme kazandığı ve kazanacağı yerlerdir. Dolayısı ile ülkemize yeni ve önemli bir turnuva kazandırmadan önce bu üç tenis olayının korunması, yakın ilgi gösterilerek ve sponsorlarla ciddi şekilde desteklenerek geliştirilmesi,  sonrada sayıca daha çok oyuncumuzu burada görebilmek tüm ilgililer tarafından samimi çabalar gösterilmelidir. Ve hiç zaman kaybedilmeden… Bunun gerçekleşebilmesi için de  tenisimizin ciddi, yeni bir vizyon ile zenginleştirilmiş bir politikaya sahip olması, ardından da bu politikaya bağlı açık ve net stratejilere  kavuşması olmazsa olmazlarımız olmalıdır.

TED’in Geleneksel turnuvası sabırlı yöneticileri sayesinde yaşamını devam ettirmek te, İzmir’de yapılmakta olan İzmir Cup ise yaşam savaşı vermektedir. Bu iki turnuvada da sürükleyici ve ateşleyici erkek oyuncularımızın olmaması, gelişmeyi zorlaştırmaktadır. Marsel İlhan ise buralarda kendinden bekleneni bir türlü verememiştir.

YENİ TENİS ETKİNLİKLERİ

Bazı yeni uluslararası turnuvaların başladığını biliyoruz... Ancak bunların sürekliliği konusunda net bir bilgi henüz alınabilmiş değil. Bereket ki İstanbul Cup’ın hala ve sürekli bir şekilde WTA takviminde yer alacağını ve ardından da yine Türk tenisine yenilikler getirmeye devam ve önderlik edeceğini öğrenmek yüreğimize su serpmiştir. Tabii Türk tenisinin ihtiyacı olan yeni bir vizyon ile ve yeni misyonlar üstlenip devam ettirmesi kaydıyla…

OLİMPİYATLARA HAZIRLANMAK

Çok ulvi bir yaklaşım… Ancak hiç te kolay bir hedef değil… Hele hele yalnız bir araç olan olimpiyat merkezleri açarak değil…

Öncelikle herkes ellerini taşın altına koymalı… Bunun bir politikası olmalı, vizyonu yazılmalı ve herkes bunu bir misyon olarak kabul etmeli, benimsemeli…

Özel konumuz Tenis’e, Olimpiyat hedefiyle dünya çapında ivme kazandırmak ve tenisçilerimizi üst seviyelere çıkartmak için:

Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Spor ve Gençlik Genel Müdürlüğü, TTF, tenis kulüplerimizin tamamı, danışmanlarımız, antrenörlerimiz, veteranlar,  analar, babalar, kızlar, kadınlar, erkekler, gençler, çocuklar,  pür dikkat topa vuran, terleyen, koşan, direnen ve mücadeleden yılmayan oyuncuların hepsi olimpiyat başarısını inanarak ve hedef olarak olimpiyatları önlerine koyarak…

Tüm yetkililer ile koordinasyon içinde…

Çok iyi ve bilinçli bir şekilde yöneterek…

Gerektiği gibi, sistemli, bilinçli ve bilimsel bir şekilde çok çok çalışarak…

Serinkanlı ve güçlü insanlar olarak…

Tüm dünya da, ister toprak olsun, ister beton; ister çim, ister plastik olsun, tüm tenis kortlarında… Çok iyi ve bilinçli bir şekilde yönetildiklerini bilerek…

27 Kasım 2013 - Necdet Kestelli