One in a Million: Ipek Senoglu

 
 
Türkçesi sayfanın sonundadır.

When most people think of the pioneers of women's tennis, names like Gibson, King, and Navratilova come to mind. Ipek Senoglu is the latest addition to the women who make a difference and inspire others. Like her predecessors, Senoglu is trailblazer heading down the road less traveled.

ipek07Turkey's number one tennis player Senoglu first made history in June 2004 when she was accepted into the women's doubles qualifying for the Wimbledon championships. Though she did not advance into the main draw of Wimbledon, she did make it into the history books as the the first Turk ever to play in a qualifying tournament for a Grand Slam event.


Just like her game, Ipek kept moving forward and by the US Open, she had risen high enough into the rankings to gain direct entry into the doubles main draw, thus writing her own place in the history books.


"I want to show the children in my country that if they follow their dreams, anything is possible.  In my country, people have a tendancy not to believe in themselves, they need to see somebody do it first," said Senoglu. "But it's so hard to travel on a road that has not been traveled on."

Widely regarded as a sport for the wealthy in Turkey, tennis is becoming more popular among the society as a whole. With the rapid growth in the number of courts available and the cost of playing going down, the sport is moving in the right direction. That said, Senoglu still believes that a lack of interest and, most importantly, lack of sponsorship in Turkey has added a few bumps in the road.

"I grew up with the words, 'Tennis players don't come from Turkey,'" Senoglu said. "There are still so few people in Turkey playing tennis at a world-class level. The general attitude is that it cannot be done, the people just don't believe in themselves."

Senoglu first picked up a racquet when she was 14. A gifted athlete, whose first love was basketball, she had to give up playing hoops due to a knee injury. That same year, she won the under-14 Turkish tennis championships in Istanbul. The coaches who had seen her play invited her to play at their club in Istanbul. "I stopped playing basketball full time and shifted my attention to tennis," Senoglu said.

That single-minded focus led to a full ride scholarship at Pepperdine University in Malibu, Calif., where she bacame a three-time All-American and reached the NCAA semifinals in doubles two consecutive years (2000-2001). It was during this time when she first met her US Open doubles partner Laura Granville.

"I knew that she was a great player from playing against her in college. I love playing with her, she's a smart player," Granville said.  "She's just a really cool girl and a lot of fun to be around. I hope to play with her more in the future."

Spend five miutes with Senoglu, whose smile is omnipresent, and it becomes clear that she's a warm individual with a playful nature. After practice, Senoglu, Granville, Shenay Perry, and Granville's father are having a bite to eat. After Mr. Granville waxes poetic about a favorite line from a classic movie (that none of the girls have seen or even heard of), Senoglu says with gentle laugh, "Mr. Granville, please give me a hug."

In the often-prickly social culture of the WTA, Senoglu's presence is a breath of fresh air. There is no haughty air about her. She is a humble, good-natured, charming young woman with a wonderful sense of humor. One can only hope that her positive attitude will be infectious.

"When I first got to the US Open, I didn't even know how to get a practice court. Anastasia Myskina's coach Jens Gerlach had to show me how to do it," chuckles Senoglu.

Senoglu does not have a coach and regularly travels alone on the tour. Her father has joined her in New York for companionship and encouragement. Her support group this week also includes former Pepperdine teammate and current assistant women's assistant coach Cintia Tortorella. Tortorella is not surprised by Senoglu's recent success.

"In college she was always saying that she wanted to go pro and we all thought that she should do it," says Tortorella. "It helps too that she's so independent."

Senoglu turned pro after college and her results on the satellite circuit have led to a steady climb in the world rankings. The current WTA listing has her at number 313 in singles and 117 in doubles. She is the higest-ranked Turkish player in the history of tennis.

Senoglu recalls her first Grand Slam experience at Wimbledon earlier this year, "When I asked the officials how much the deposit was for the practice balls, the lady smiled at me and said 'Honey, you're in a Grand Slam now.'"

She plays for the love of the game and plans to step up her fitness level in the fall and continue to play both doubles and singles.

"Two years ago people laughed at me and said, 'You'll never play a Grand Slam.' Now they're asking me, 'When are you playing?'"



Haber US Open 2004 sitesinden aşağıdaki linkten alınmış ve çevrilmiştir.


http://www.usopen.org/en_US/news/articles/2004-09-06/200409061094516188989.html



Milyonda Bir: İpek Şenoğlu


Çoğu insan tenisin kadın öncülerini düşündüğünde akıllarına Gibson, King ve Navratilova gibi isimler gelir. İpek Şenoğlu, fark yaratarak diğerlerine esin kaynağı olan bu insanların oluşturduğu listeye eklenen son isim.Tıpkı kendisinden öncekiler gibi, Şenoğlu pek azının geçebildiği yollarda arkadan geleceklere örnek olacak başarılarla ilerliyor.

Türkiye’nin bir numaralı tenis oyuncusu Şenoğlu ilk çıkışını, Haziran 2004’te Wimbledon çift bayanlar elemelerine kabul edildiğinde yapmıştı. Turnuvanın ana kur’a çekilişlerine kadar ilerlemiş olmasa da, bir Grand Slam organizasyonunun eleme turnuvasında oynayan ilk Türk tenisçi olarak tarihteki yerini almıştı.

İpek, oyununda olduğu gibi hızla ilerlemeye devam etti, ve US Open’a kadar, sıralamalarda çiftler ana kur’alarına direkt giriş hakkı kazanacak derecede yükselerek tarih kitaplarına kendi adını yazdı.

“Hayallerini izlerlerse, herşeyi başarmanın mümkün olduğunu kendi ülkemdeki gençlere göstermek istiyorum. Benim ülkemde insanların kendilerine inanmama gibi bir eğilimi var, birisinin daha önce başardığını görmeleri gerekiyor,” diyor Şenoğlu. “Diğer taraftan daha önce keşfedilmemiş bir alanda yol almak gerçekten zor.”

Türkiye’de genel kanı olarak “varlıklı kesimin sporu” olduğu düşünülen tenis, toplumun tüm kesimlerinde daha popüler olmaya başladı. Kort sayısındaki hızlı artış ve oynama maliyetinin düşüşü ile bu spor da doğru yönde ilerliyor. Bunlar bir yana, Şenoğlu, Türkiye’de ilgi ve daha da önemlisi sponsorlük eksikliğinin yola birkaç tümsek eklemiş olduğuna da inanıyor.  

Şenoğlu “‘Türkiye’den tenis oyuncusu çıkmaz’ sözleriyle büyüdüm,” diyor, “Türkiye’de halen dünya klasmanı seviyesinde tenis oynayan çok az insan var. Genel tavır bunun başarılamayacağı yönünde, oysa insanlar sadece kendilerine inanmıyorlar.”

Şenoğlu eline ilk raket aldığında 14 yaşındadır. İlk aşkı basketbol olan yetenekli bir atletken, dizinden sakatlanması ile basketbol oynamayı bırakmak zorunda kalır. Aynı sene, İstanbul’da 14 yaş-altı tenis şampiyonasını kazanır.  Oyununu izleyen koçlar, İstanbul’da kendi kulüplerinde oynaması için onu davet eder. “Tüm zamanımda basketbol oynamayı bırakıp dikkatimi tenise yönlendirdim.” diyor Şenoğlu.

Tek bir amaca yoğunlaşması onu, Malibu, Kaliforniya’daki Pepperdine Üniversitesi’nden aldığı tam kapsamlı bursa ulaştırır. Burada 3 kez All-American olur ve ardarda iki sene (2000-2001) çiftlerde ulusal NCAA (National Collegiate Athletic Association) yarıfinallerine kadar çıkar.

US Open’da çiftlerde birlikte mücadele ettiği partneri Laura Granville ile de ilk kez bu dönemde tanışır.

"Üniversite’de karşı karşıya geldiğimizden, çok iyi bir oyuncu olduğunu biliyordum. Onunla birlikte oynamayı seviyorum, İpek akıllı bir oyuncu,” diyor Granville. “Gerçekten cool ve etrafında olunması eğlenceli bir kız. Gelecekte kendisiyle yine oynamayı umuyorum.”

Gülümsemeye hazır Şenoğlu ile beş dakika geçirdiğinizde, neşeli bir doğası olan sıcakkanlı bir insan olduğunu açıkça görüyorsunuz. Antrenmandan sonra, Şenoğlu, Granville, Shenay Perry, ve Granville'in babası birşeyler atıştırmaya gitmişti. Bay Granville (kızların hiçbirinin görmediği hatta duymadığı) klasik bir filmden en sevdiği dizeyi alıntı yaparak edebiyat parçaladığında, Şenoğlu nazik bir gülümsemeyle, Bay Granville’e sarıldı.

WTA’in çoğunlukla iğneleyici sosyal kültüründe Şenoğlu’nun varlığı temiz taze hava gibi. Onda kibirli, kendini beğenmiş havası yok. O, harika bir mizah anlayışı olan alçakgönüllü, iyi huylu, hoş bir genç hanım. İnsan ancak onun pozitif tutumunun bulaşıcı olmasını ümit edebilir.

"US Open’a ilk geldiğimde, antrenman kortunun nasıl ayarlandığını bilmiyordum. Anastasia Myskina'nın koçu Jens Gerlach bana göstermek zorunda kaldı," diye kıkırdadı Şenoğlu.

Şenoğlu’nun koçu yok ve turnuvalara katılmak üzere yalnız seyahat ediyor. Babası ona eşlik etmek ve cesaretlendirmek için New York’ta kendisine katıldı. Kendisini destekleyen grubun içinde bu hafta, Pepperdine’deki eski takım arkadaşı ve şu anda bayanların yardımcı koçluğunu yapan Cintia Tortorella da var. Tortorella Şenoğlu’nun son başarısına şaşırmamış.

"Üniversite’de hep profesyonel olmak istediğini söylüyordu ve hepimiz de bunu yapması gerektiğini düşünüyorduk," diyor Tortorella. "Bu kadar bağımsız olmasının da ona yardımı oluyor."

Şenoğlu üniversiteden sonra profesyonel oldu ve sonuçları dünya sıralamalarındaki düzenli yükselişe dönüştü. Şu anda WTA listesine göre teklerde 313, çiftlerde ise 117. sırada ve tenis tarihinde en yüksek sıralamaya sahip olan Türk tenisçi.

Şenoğlu bu senenin başlarında Wimbledon’da edindiği ilk Grand Slam tecrübesini hatırlıyor, “Görevlilere antrenman topları için ne kadar ödemem gerektiğini sorduğumda, oradaki hanım bana gülümsedi ve ‘tatlım, artık bir Grand Slam’desin.’ dedi.”

İpek “oyunun aşkı için” tenis oynuyor, sonbaharda fitness seviyesini bir adım daha yükseltmeyi ve hem çiftler hem de teklerde oynamaya devam etmeyi planlıyor.

“İki sene önce insanlar bana güler ve, ‘Asla bir Grand Slam’de oynamayacaksın’ derlerdi. Şimdiyse “ne zaman oynuyorsun?” diye soruyorlar.”

Çeviren: Şule Turgut

Not: Orjinal haberde "İpek tenise 14 yaşında başladığını" yazıyor, ama zannediyoruz burada bir hata var. İpek bize kendi bilgilerini net olarak yollayacak, bizde size tarihleri net olarak verebileceğiz.

İpek Şenoğlu'nun tanıtımı için tennis clinic tarafından US Open sitesinden alınmıştır.

Monday, September 6, 2004     

düzenleme Ali AYAZ 19-9-2004


İpek Şenoğlu'nun Temmuz 2005 'de WTA sitesinde çıkan yazısını okumak için  "Breaking New Ground: Ipek Senoglu"

http://www.wtatour.com/newsroom/stories/NewsArticle_7612_rx.asp

usopen

 
   
   
   
Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...
MambWeather
Ankara
--- °C
Ankara °C | İstanbul °C | İzmir °C