Şu anda Avustrulya'da bulunan ve Türkiye'yi dünyanın öbür ucunda temsil eden, masraf edip vakitlerini harcayan tüm ekibi tenis klinik olarak kutluyor ve başarılar diliyoruz. Ali AYAZ

Son gün..Perth de bu mevsimde 30-32 derece olması gereken sıcaklık 15 lerde ve hiç yağmaması gereken yağmur bol bol var. Bazı yaş grupları zor bela bitirildi, bazılarında bir iki maç kaldı, bazılarında ise final gününe ancak gelindi. Bugün son gün olması lazım ama yağmur felaket yağıyor, nasıl bitirecekler bilemiyoruz. Final ve 3-4 lük maçları haricindeki maçlar zaten iptal edildi, dolayısıyla 35 kızlarımız 5-6 maçını oynayamayacaklar.  

Yeri gelmişken ITF den de bahsetmekte yarar var. Buradaki organizasyon birçoklarına göre rezalet, bizi her gören Antalya daki organizasyonu övüyor ve burasının Antalya ile mukayese bile edilemeyeceğini söylüyor. Kulüpte oturmak, maç seyretmek, iki lokma bir şey yiyebilmek çok zor. ITF adına çalışan kim varsa, en genci 65 yaşında. Herhalde ITF de çalışabilmek için böyle bir yaş sınırı var. Masaya gidip örneğin “maç toplarını verir misiniz “ diyorsun, adam “hayır,  25 numaralı kort biraz ilerde “ diyor.. İngilizce problemleri olamayacağına göre herhalde yaşları gereği duyma özürlüler..

ITF de genel kural olarak seri başı sayısı toplam katılımın %25 ini geçemez diye bir şey var. Örneğin bir kupaya 16 takım katılırsa, en fazla 4 takım seri başı olabiliyor. İlk dört takımdan sonra gelen takımlar içinde büyük farklar var. Örneğin 50+ da ilk 4 de olmayan Yeni Zelanda, Avusturya, Hollanda gibi ülkeler ile Türkiye, Slovenya gibi takımlar bir tutuluyor. Nitekim bir gruba seri başı yanında 3 tane zayıf takım düştü, dolayısıyla bir başka gruba çok kuvvetli takımlar geldi. Grup sonuçları sıralamayı büyük ölçüde belirlediğinden ilginç sıralamalar çıkıyor. Onun için ITF in kaptanlar toplantısında kim seri başı olacak muhabbeti saatler sürüyor..

Gala gecesi altında düzenledikleri yemek de bir facia idi. İlkokul müsameresini hatırlatan 1-2 konuşma ve kimsenin ne olduğunu anlayamadığı bir müzik ile , insanları erkenden yataklarına yollmayı becerdiler.

Neyse, 65 yaşına bir gelelim, o zamana kadar VTB-TTF işlerini de halletmiş oluruz,  bu ITF e de bir el atarız.  

Maçlara gelince 35+ da final İngiltere-Fransa arasında oynandı. Her iki takım da ilk 100 e girmiş eski ATP oyuncularından oluşmuştu ve Fransa sürpriz yaparak iki single maçını da aldı ve şampiyon oldu. Oynanan tenis seviyesine ise “akıl almaz” diyelim. Diğer biten final 50+ da Avustralya-ABD arasında oldu ve ev sahibi takım şampiyon oldu. Bu arada dünyanın en iyi servis-volecilerinden biri olarak kabul edilen Bob Wright (bu adamı anlatmak çok zor, görmek lazım..) yarı finalde bir Fransıza yenilmek üzere iken adamın bacağının atması üzerine kazandı, Avustralya maçını ise kaybetti. Böyle etkili servislerle her topta fileye gelen ve yakaladığı her topu istisnasız öldüren birinin yenilmesi için, ne tip servis çevrildiğini, passing shot ve loblar atıldığını düşünün artık..

Turnuva bir yana Avustralya ve Perth görülmeye değer yerler, 18 saat uçmayı göze alıyorsanız düşünün derim. Fiyatlar makul, deniz ürünleri ve çok kaliteli olan yerel şarapları ise neredeyse bedava. Her gece istakoz , yengeç yemekten (neredeyse Big Mac parasına) sırtımızda kabuklar çıkmaya başladı..

Sizlere 5 gün boyunca buradan naklen yayın yapmaya çalıştık; tahminimden çok fazla kişi okumuş. Hepinize ve bu yazıları size aktaran Ali Ayaz kardeşime teşekkürler.

Seneye TTF turnuvalarında oynamama kararı verdiğime göre artık milli takımda yokum. Ancak her sene takım müsabakalarının ardından aynı kulüpte ferdi ITF dünya şampiyonaları yapılıyor. Seneye G.Afrika da Durban kentinde yapılacak. İmkanı ve vakti olan herkese tavsiye ederim, güzel bir yermiş. Hem turistik bir gezi yapar hem de bir kaç gün tenis oynarsınız.

Bu arada gelişmeleri herhalde takip ediyorsunuzdur, TTF nin inadı ve anlaşılmaz tutumu yüzünden veteran tenisi bir yol ayrımına geldi. Herkesin yolunu seçmesi gerekiyor, kendi kurduğumuz VTB ye destek olmazsak, TTF nin keyfi tutumlarını kabul etmek zorunda kalacağız. VTB nin turnuva düzenleme hakkını söke söke alacağını ve yine VTB turnuvalarında görüşeceğimizi umuyorum.

Hepinize sevgiler, Atila Alada   1-4-05

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

4.gün çoğu takımımız günü dinlenerek geçirdi. 35+ bayanlar, 5. lik maçı için rakiplerini bekliyor. 50+ takımımız bugün Slovenya yı rahatça yendi.  A.Alada 2. nolarını  6/4-6/1 , Ali Teziş 1 nolarını  6/3-6/0 ile geçtiler. Double’da Ankara’dan Cafer Şen ile Istanbul’dan Ayhan Tutçu 6/0-2/6-6/1 kazanarak maçı 3-0 almamızı sağladılar. Ayhan ın ilk Dünya ŞAmpiyonasında ilk maçını kazanabilmesi, toplamda 2 adet halka atmamız dolayısıyla günün resmi 50 takımı olabilirdi ama, daha once yolladığım için size bugün 45+ erkek takımımızı yolluyorum.

40+ erkeklerde Cem Bayram iyi bir İsviçreli servis voleciyi 2 tie breakle geçti. Konyalı Cemal kaybetti, kulüpten çıkarken double da boğuşuyorlardı. 40+ ve 45+ erkek takımlarımız ikişer kişi geldiği için hergün bir single bir double oynamak zorundalar ve de bu sıcakta kolay iş değil..

Yarın yağmur bekleniyor dolayısıyla maç oynanıp oynanmayacağı belli değil, 50 de Arjantin - İrlanda galibi ile 13 lük için oynayacağız. Dünyada veteranlarda ilk 10 da en çok oyuncusu olan Arjantin in toprak harici hiç bir kortta oynamamaları , çimde onları bu hallere getirdi. Toprakta 3 maçta 3 game vermeyecekleri İrlanda ile tek maçlar sonrası 1-1 eşitlik vardı..İspanya , İtalya gibi diğer toprakçılar, hızlı zemine nisbeten daha alışık oyuncular seçip getirmişler.

Bize gelince “tam eşek açlığa alışıyordu, ömrü yetmedi” durumu.. Bir kaç günde temel kuralları çözüyorsunuz; her topa iyice eğilmek (özellikle slice geliyorsa), kısa topları beklemeyip topa girmek, spin yeribne slice kullanmak, mümkün olan her fırsatta fileye gitmek, saha ortalarına düşen her topu havada drive vole ile almak, vs..Tabii yapması söylemesi kadar koılay değil ama sanki herkes giderek daha iyi oynuyor gibi. 35 bayanlarımız sentetik halıda oynadıklarından çok problem olmuyor. (Sporyum un kortu gibi, ancak halının tüyleri daha kısa ve sert dolayısıyla zemin  daha hızlı..)   

Yarın yağmur dolayısıyla maçlar tehir olursa Cuma son gün olacak, Cumartesi ara var, Pazar günü de ferdi müsabakalar başlıyor. Bizden Çiğdem, Stella, Cem, Engin Eren, Ayhan gibi oyuncular ve de milli takımda olmamasına rağmen buralara kadar bizlerle gelen Cezo Taş katılacaklar. Ben özellikle Stella ve Cem den ümitliyim..

Sevgiler, Atila Alada  30-3-05   Not: Yazılar için mesaj yollayan herkese çok teşekkürler. Arada bir ufak tefek hatalar oluyorsa da affola..

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

3. gün ilk galibiyetimizle tanıştık; 30 + bayan takımımızdan Dilek Güney Afgrikalı 2. noyu 6/2 6/2 ile rahat geçti. Uzun slicelerı ile rakibini geride tuttu ve sıfıra yakın hata ile maçı kazandı. (Dolayısıyla günün resmi tabii ki onun..) 1 numaraları üst düzey bir oyuncu olan Güney Afrika ya buy maçta Stella oynadı ve maçı 6/1-6/1 kazanarak galibeyetimizi kesinleştirdi. Bu maçta Stella öyle vuruşlar yaptı ki, maçın ortalarından itibaren G.Afrikalı oyundan tamamen koptu..Double da da Zühal ve Stella biraz daha fazla game verdiler ama 2 sette işi bitirdiler. Gönül dolusu tebrikler..Yarın 5. lik, 6 cılık maçına çıkacaklar (muhtemelen ev sahibi Avustralya ile) Biraz daha şanslı bir kura ile ilk 4 şansları bile vardı; turnuvanın en iyi iki takımı ABD ve Fransa bizim gruba düştü..

Diğer takımlarımıza gelince; 40 bayanlarımız bugün İrlanda karşısında ilk gameleri ile tanıştılar ancak maç kazanamadılar. 50+ da çok güçlü ABD karşısında yapacak çok fazla bir şey yoktu Double da ABD nin double şampiyonu ile oynadık. (single pek oynamazmış kendileri.. ) Keşke filme alma imkanı olsa idi, bundan daha iyi double dersi olamazdı herhalde, zor bela bir game aldık..    

40+ erkekler de Cem Bayram Alman’a set topu atmasına rağmen 7/5-6/4 kaybetti. Çok iyi oynamasına rağmen kritik puanlarda yaptığı bir iki double fault ve düz hata maçı kaybetmesine sebep oldu..

Buradaki kulüp enteresan bir yer.. Kulüpte açık kapalı hiç bir yerde sigara içirilmiyor. İçmek isteyenler kulübü çevreleyen çitlerin dışına gidiyor..38 tane kort oılan kulüpte erkekler için 2 duş, 2 tuvalet var.. Nasıl yettiğini çok merak ettim; burada maçlar bittikten sonra millet pek duş almazmış, herkes bir iki bira içip evinin yolunu tutarmış. (ufak bir yer olduğundan en uzakta oturan herhalde 15 dk da evinde oluyor) Kulüpte lokanta falan yok, sandviç türü basit şeyler satan bir büfe var, öğlenleri kuyruktan geçilmiyor. Ufak da bir tenis eşyaları satan, raket çeken mağaza, başka kapalı açık hiç bir alan yok.

Haa, bir de güneş kremi..Dünyanın en büyük ozon deliği Avustralyanın üzerindeymiş, bütün kulüpte deri kanseri ile ilgili uyarılar ve resimler var. Kulübün ortasında küçük bir bidon güneş kremi sürekli duruyor. Giden gelen pehlivanlar gibi yağlanıyor. İlk gün biraz güldük ama akşam otele dönünce ne demek olduğunu anladık; güneşe en dayanıklılarımız bile perişan oldu..

Çimde haliyle iz falan kalmıyor, hiç bir maçta da hakem yok, dolayısıyla herşey oyuncuların insafına kalmış. Son set tie break te bile herkes yakın her topu rakibine veriyor. Bir tek İtalya – İspanya maçında çizgi tartışması çıktı. O durumda ITF in başhekemi kadın gelip oyunu 3-5 dk izliyor. Bir oyuncuda kantarcılık eğilimi tesbit ederse uyarıyor, yoksa çekip gidiyor.

Sevgiler - Atila Alada  29-3-05  

-----------------------------------------------------------------------------------------

Sabah kulüpte rahatsızlanan Zuhal hepimizi korkuttu, ancak götürüldüğü hastaneden tamamen iyileşmiş olarak döndü

İkinci günde 50 + erkek takımımız dan Antalya lı Ali Teziş Yeni Zelanda 2 nosu karşısında ilk seti tie break ten almasına rağmen ikinci seti tie break ten son seti de 6/3 vererek elimize kadar gelen maçı kaçırdı.

30 + bayanlarda Stella Fransanın 1 nosuna 6/4-6/2 kaybetti.. Bu Fransızın servisleri, bizde performansadan gelen erkek oyuncular da olmak üzere çoğundan çok daha iyi idi.  40+ bayanlarımız ilk maçlarından Almanya ya karşı oynadılar ama Harika haricinde hepsi ilk defa milli olan oyuncularımız başarılı olamadılar. Buralarda oyun kadar, bu turnuvaların havasına alışık olmak çok önemli.

Bir diğer gözlem, geri sahadan hangi kategoride olursa olsun, hangi zeminde olursa olsun tüm ülke oyuncuları ile top yapabiliyoruz. Yabancı oyuncularla en büyük farkımız servis (özellikle 2. servis) ve vole / smaç ta. Vasat oyunuclar dahi, her iki servislerinde topu istedikleri yere koyabiliyorlar, iyi oyuncuları ise zaten geçelim. Özellikle double da aldıkları voleleri attıkları yerlere inanmak mümkün değil, kesinlikle ikinci bir vuruş şansı vermiyorlar. Loblarda ise agresif ve iyi gizlenmiş top spin loblar haricinde, base line düşenleri de dahil olmak üzere tüm smaçlar kesinlikle öldürülüyor.

Bu arada, hergün kulübe gelerek bizleri destekleyen Perth Fahri Konsolosumuz her derdimiz ile ilgileniyor. Zühal in hastaneye kaldırılmasında da çok yardımları oldu. .3.000 civarı Türk ün yaşadığı Perth de Türklerin bir de radyosu varmış. Bu akşam 22.30 da rica ettiler, Türkiyedeki veteran tenisle ilgili bir röportaj için gideceğim.

Sevgiler ve selamlar - Atila    28-3-05    

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İklim ve tabiat olarak Antalya ya çok benzeyen Perth , Avustralyanın batı kıyısında 1.5 milyonluk bir şehir. Şehirde 3 adet kulüp var ve %80 i tabii çim gerisi sentetik çim (kumlu halı) olmak üzere 78 adet kort var. Çim deyince, daha önce çimde bir kaç kere oynamış biri olarak bu çimin daha önce gördüklerimden hayli farklı olduğunu söyleyeyim. Çimden ziyade ayrık otuna benzeyen, çok sık bir yeşillik diyelim. Top çok az zıplıyor ve slice ile droplar yerden hiç kalkmadığından çok etkili oluyor. Keza yüksek loplar dahi yere düşürülürse bir daha vurmak imkansız gibi; dolayısıyla smacı ne pahasına olursa olsun vurmak lazım. Toplar bazen hatalı zıplıyor ama averaj bir antukadan daha kötü değil, çizgiler de yağlı boya..

Yumuşak ve hafif kaygan olduğundan, toprak kort gibi bele dize ve adalelere çok dost bir zemin. Bir üstünlüğü daha, uçarak vole almanızda hiç bir sakınca yok, keza yere düşmek (puanı kaybetmenin haricinde ) çok zevkli..

Hafif yağmurda hard court un tersine oynanabiliyor ancak antuka kadar değil. Yağmur biraz daha sürerse kortları boşaltıyorlar, zira çime zarar veriyormuş. Bir de tüm fileler yerden 30 cm kadar havada. Alışıncaya kadar gözü çok bozuyor. File direği de yok, 4 ayaklı seyyar bir direk var. Bütün bunlar herhalde çimi korumak için..

Maçlara gelince, genelde zorlu kuralar çekildi, zaten pek kolay takım da yok. Stella 35+ da ABD nin 1 numarasını çok zorladı, 2.seti de aldı. Son set 5-0 dan 5-4 e kadar getirdi ama maçı verdi. Bu Amerikalı ABD de oynanan son 3 büyük turnuvanın hepsini kazanmış biri. Bunun haricinde ilk gün pek bir başarı yok, Cem çok iyi bir İspanyolla oynadı, bir ölçüde zorladı ama olmadı. Galiba en çok game i de (Stella dan sonra) İsviçre'den ben aldım. Elime kadar gelen maç 6/4-6/4 gitti.  

45+ erkekler yakında başka bir kortta yine çimde oynuyorlar. Onlardan henüz sonuç alamadık; onu da bir daha ki sefere..

Yarin 35+ da Bayanlar Fransa ile oynuyorlar, yine zorlu bir maç ama Stella dan umutluyuz. Diğer single ı versek bile double da belli olmaz..Takımların çoğu olabildiğince çime daha yatkın oyuncularını getirmişler, ancak bir kaç ülke dışında çoğu çime yabancı. Dolayısıyla tüm milli takımını Perth den seçen Avustralya tüm kategorilerde 1 nolu favori.

Son olarak, maçları seyrederken aklıma Yavuz Erkangil geldi, her iki taraftan atabildiği çok etkili slice lar, mükemmel voleleri ile burada çok can yakabilirdi.. Keza 55+ da Orhan Tunçel, Beyazıt Ambar bu zeminde çok iş yapabilecek , milli takımlara seçilmiş ancak gelememiş oyuncularımız..  

Tüm tenisseverlere sevgiler..  -Atila Alada   27-3-05
Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...
MambWeather
Ankara
--- °C
Ankara °C | İstanbul °C | İzmir °C