3 Ekim 2012

YENİ ASIR GAZETESİ

TENİS GÜNDEMİ

TTF SEÇİMİ GÖRÜNDÜ

Resmi olmayan kaynaklardan öğrenildiği üzere Tenis Federasyonu seçimli genel kurulunun 4 Kasım 2012’de (33 gün sonra) yapılacağı ve başkan adaylığı için mevcut TTF yönetim kurulu üyesi ve PTT Genel Müdürü Osman Tural’ın isminin ön plana çıktığını öğrendik.

İşte iletişim tekniklerinden nasibini almamış bir yönetim anlayışının sık sık gösterdiği sessizlikten bir örnek daha…   Böylece bir kere daha tenis severlerin bilgilenme haklarının olmadığını net bir şekilde görmüş olduk.

Gelecek günlerin neler vaat ettiğini görebilmek için daha bekleyeceğiz her halde...

Şimdilik hayırlısı diyelim!

ÖZERKLEŞME SEVİNDİRMİŞTİ…

Son zamanlarda ve yeniden yapılanma çalışmalarını tamamlamaya çalışan Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü (SGM) tarafından işbirliği içinde Federasyonlar için yeni bir çerçeve statü hazırlandığını okuduk. Birkaç gün önce de,  açık açık yazıldığı üzere seçimler sırasında Bakanlığın etkinliğini arttırmak amacıyla delegelerin gizli oylarını alfabetik sırayla kullanmaları için yeni bir yönetmelik çıkarıldığını duyduk. 

Anlaşılan sözde verilmiş olan özerklik yavaş yavaş ve tamamen geri mi alınıyor acaba?

Aslında özerklik hem federasyonlara, hem de ilgili spor dalına verilen yetki ve onlara gösterilen güvendir diye düşünüyorum. Ve özerkliği gerektiği gibi kullanıp kullanmadığımızı, yani hak edip etmediğimizi de samimi olarak merak ediyorum.  

Seçilmişlerin özerk olması, her şeyi istedikleri gibi yapabilecekleri anlamına gelmemelidir. Onları seçenlerin veya seçimlerden etkilenebilen kulüp ve sporseverlerin ise dinlenmediği, dinlenseler bile söylemlerin kulak arkası edildiği bir durum her halde özerkliğin gereğinden değildir.

BİRAZ DİKKAT ve ÖZEN LÜTFEN.

Büyük mali sıkıntılar içinde çırpınan çoğu tenis kulüplerimiz bütçelerini denkleştirip, alternatif çokluğunda üyelerini kaçırmamak için senelerdir sosyal tesislerini düğün – dernek toplantılarına sunuyorlar. Çok ta iyi yapıyorlar… Böylece hem işletici yaşıyor, hem de kulüplere de ekstra bir gelir oluyor.

Ancak iç iletişim bozukluğu veya önemsemediklerinden, her zaman unutulan bir unsur var ki bu çok önemli. Tenis çok konsantrasyon ve dikkat isteyen bir oyun… En küçük bir hareket bile oyuncuların dikkatlerinin dağılması için yeterli. Daha ileri gideyim: bundan ayni şekilde seyirciler de şikayetçi. Dolayısı ile turnuvanın oynandığı tarihlerde ne düğün, ne doğum günü gibi hareketli, sesli ve müzikli hiç bir organizasyona izin verilmemesi çok önem arz eder. İyi bir programlama ve iletişim ile çok rahat halledilir. Veya çok doğru olmasa da düğün gününe maç konulmaz…

Ayni durumu Efes Amfi tiyatrosunda gerçekleşen Berlin Filarmoni orkestrasının konserinde de yaşadık maalesef.  Konser boyunca binlerce dinleyiciden tek “tıs” çıkmazken, Sayın Bakan Ertuğrul Günay’ın müdahalesine rağmen  Selçuk hava meydanından gece uçuşları için kalkan, sanırım özel eğitim uçakları,  Efes Antik kentin üzerinden geçerken çıkardıkları sesler ile o muhteşem konserin güzelliğini ve özelliğini bozamasalar da, kesinlikle sanatçılara, dinleyicilere ve organizatörlere saygısızlık ettiler.

Tıpkı, mukayesesi zor da olsa, tenis maçlarında yapıldığı gibi!

OYUNCULARIMIZ

İlhan Marsel ATP 500 Pekin (China Open) elemeleri ilk turunda güzel bir skorla ATP 72 numarayı devirdi ve nihayet yüzümüzü güldürdü. Ancak ikinci eleme turunda ATP 118 numaraya inanılmaz bir neticeyle yenilerek turnuva dışı kaldı… Ve çok şaşırttı.  Düşündürücü bir istikrarsızlık!

Pemra Özgen Fransa’nın Saint Malo kentinde düzenlenen 25.000$ ödüllü İTF turnuvasın da çiftler kategorisinde şampiyon oldu.

İzmir’li Çağatay Sami Söke ve Ege Melih Azkara’dan  (KTK) de 3. Haftadır  art arda da gurur verici güzel haberler:

14 yaş "En İyi 8" Turnuvası'nda ve ardında oynanan Mavi Tenis Kulübü'nde  ki “ELİTE 16” turnuvasında da Ege ikinci olurken Çağatay ikisinde de şampiyonluk kupasını aldı. Çifte de beraber oynayan bu ikili çiftlerde de Şampiyonluk kupasını kaldırdı.

Gençlerimizi candan kutluyoruz.

Necdet Kestelli - 03 Ekim 2012