Yıl Sonu Mesajı

Sevgili tenissever'ler,

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Fonda bugün öldürülen John Lennon'un İmagine şarkısı çalıyor. Ağaçlarda azalan yapraklar ve güneşli olsa da insanı hafifçe ısıran bir hava, aöık havada oynanmaya devam eden tenis, Wikileaks'in açıkladığı ve Amerika'lıların kendilerini dünyanın sahibi gibi gördüğü belgeler, Posta Gazetesinde yayınlanan röportajım, Julan Assange'in İngiltere'de tutuklanması ve arkası arkasına değişen gündem, Marsel'in 90. sırada sezonu kapatması, Federer'in Nadal'ı yenerek sezonu kapatması zamanın giderek daha hızlı geçtiğini gösteriyor.

Teniste şu inançtan kurtulmuş olduk. Bu yıllara kadar basın ve medya tenise ilgi göstermiyor diye düşünülüyordu. Bunun yanlış olduğunu anladık. Zira basına sürekli olarak bilgi aktarırsanız, yapılan faaliyetler hakkında basın bu haberleri kullanıyor. Alican Keser'in tenissever'e gönderdiği mesajlardan ve yüklediği dosyalardan bunu görüyoruz. Kendisine bu mesajları gönderdiği için teşekkür ediyoruz. Geçmiş yıllarda bunun yapılmamış olması,tenisin medyadaki görünürlüğünden uzak kalmasını sağladı. Federasyon Başkanımız Ayda Uluç Şadi Toker döneminden bu yana federasyonda yer alıyor. Bu da yaklaşık 15 senelik bir süreç.

Marsel İlhan'in başarıları önemli, İpek Şenoğlu'nun da, Çağla Büyük Akçay'ında. Ancak bu teniscilerimiz profesyonel insanlar. Bu yüzden kendileri için tenis oynamaya başlamaları gerekiyor. Türkiye'yi temsil etmek yerine kendilerini temsil ederlersen Türkiye zaten temsil edilmiş olacak. Kendilerinin sıralamadaki yerleri yükseldikçe, hem turnuva gelirleri ve hem de sponsorluk kazançları artmış olacak. Onların bu işi "iş" olarak görmeye başlamaları gerekiyor. Zira bundan başka başka bir iş yapmaları kolay değil, bu seviyede tenis oynadıktan sonra. Gösteri tenisi oynayan Sampras, geri dönen Kim Klijsters, Henin bunun örnekleri. Hem profesyonel tenis ve sonrasında neler yapmalarına dir planlarının yapılması gerekiyor.

Rusya'da tenisin gelişmesini sağlayan kişinin o dönemin Cumhurbaşkanı olması ilginç. CNN'de izlediğim bir programda görmüştüm. Orada Spartan tenis kulubunden yetişenlerin bu başarıyı göstermeleri iktidar desteğinin olmasından da kaynaklanıyor. Türkiye'de tenis hem iktidara ve hem de iş hayatına yakın olmalı. İktidara yakınlık gerçekleşiyor gibi görünüyor. Yoksa yapılacak organizasyonlarda harcanacak olan bütçelerin bulunması kolay değil. Recep tayyip Erdoğan'ın tenis oynamaya başlaması Türkiye'de tenisin gelişmesini arttırabilir, Tabii Gül'ün de, Bülent Arınç'ında. Milletvekili Arkadaşımız Mehmet Denizolgun bu anlamda tenise federasyonuna yardımcı olabilir.

Mehmet Denizolgun'un bu anlamda tenise katkıları büyük. Istanbul Cup organizasyonunun başlatılmasını sağlayan süreç ile Bayanlar Dünya şampiyonluğunun Istanbul2a alınmasındaki emekleri unutulmamalı. Koza İnşaat ve Mehmet Denizolgun olmasaydı bu gelişme gerçekleşemebilirdi.

Bayanlar Şampiyonasının Istanbul'da yapılacak olması önemli ama bu turnuvayla Istanbul'un tanıtılacak olmasının düşünülmesi bana çok anlamlı gelmiyor. Abu Dahabi'ye turnuva dolayısı ile giden insan sayısı ne kadardır. Yaklasık yüzyıl önce kurulmuş olan bir şehirle, Istanbul'lu kıyaslamak doğru olmuyor. Fatih Terim ikimci defa Galatasary'ın başına geldiğinde Galatasaray'ı dünya takımı yapacağız demişti. O yıllarda Fas'ın bir kasabasında bile Türk'üm dediğimde Galatasaray'dan bahsediliyordu. Dünya takımı dünya takımı yapılmaya çalışılırken, şu anda Galatasaray'ın düştüğü duruma bakmak gerek. Dünya takımı ligde onuncu sırada. Bugün futboldaki şiddetin altında "Yenilmekten korkmuyoruz ama nefret ediyoruz" sloganının olduğunu unutmamak gerek. Yeni kanunlarla önlenmeye çalışılan şiddet Beşiktas Bursaspor maçında gözler önüne bir daha serildi, tıpkı rektörler toplantısı için gösteri yapmaya gelen öğrenciler gösterilen şiddet gibi.

NTVspor'da tenise yer verilmesi önemli idi. Ancak sadece programın bir kısmında yer verilmesi Federasyon başkanı ve başkan yardımcısının katıldığı program için zaman yetersizdi. Orada başarılı teniscilerle birlikte ve tüm programda yer alınması daha güzel olabilirdi.

Federer ise yeniden şampiyor oldu. Avustralya açıkta ağladığı o günden bu güne kadar kendisini ne kadar geliştirdiğini gördük. Özellikle backhanda ve volesini geliştirmiş olması onun gelişmeye açık olmaya devam ettiğini gösteriyor. Nadal ise kendisinin finale çıkacağını tahmin etmediği için üçüncü sette üçüncü oyunundan sonra kırıldı. Sonrasında ise maçı bıraktı. Son puan ise dışarı mı içeri mi düştüğü belli olmayan top ile bitti. teniscilerimizin öğrenmesi gereken şey ise hangi seviyede olunursa olsun, öğrenci değil ama "öğrenici" olmaya devam etmesi gerekiyor. Kısaca olmak değil değişmek ve kendi kararı ile değişmek en önemlisi.

Bruguera'nın Türkiye'de olması da önemli. Düşünmeden tenis oynamak cümlesini tenisseverde yıllardır yazıyordum. Bunu Bruguera'nı söylemesi çok iyi oldu. Farkında olarak antrenman ve farkında olmadan maç yapmak tenisi geliştirecektir. Antrenörlere verilen seminerin hem yeri ve hemde biçimi doğru değildi. Yaklaşık 400 kişiye seminer verilmesi, seminer verilen kişilerin tribünlerde oturtulması bana pek doğru gelmiyor. Antrenörlerden seminer sonrasında isimsiz feedback alınmışsa orada sonuçlar görülecektir net olarak.

Sonuç olarak 2010 yılı tenis için olumlu geçti diyebiliriz. Ancak Marsel, İpek, Çağla, Pemra'dan başka yeni oyuncular üretilmesi gerekiyor. Profesyonel olmayı düşünen atletik özellikleri olan sadece tenis oynamayı düşünecek oyuncuların üretilmesi gerekiyor. Unutulmaması gereken ise bugünki profesyonel tenis bir aile sporu. Profesyonelliik başladıktan sonra federasyonun oyuncuya yapacağı katkılar çok fazla olmayacaktır ve olmamalıdır da. İpek Şenoğlu'nun halkla ilişkileri ve basınla iletiöi kendisi nasıl yapıyorsa öyle yapılmalıdır.

Bu anlamda Federasyonun görevi tenis oynayan genç ve veteran sayısını arttırmak, ve alt yapı hizmetlerinin oluşmasını sağlamaktır. Eğer bayanlar dünya şampiyonasına 3.5 milyon dolar ödenecekse bunun 4-5 katı tenis sahalarına yapılmalıdır. Tenisi anadoluya yagınlaştırmak düşünülürken sadece Ege bölgesi değil, diğer bölgeler de düşünülmeli ve kışı sert geçen bölgelere kapalı kortlar planlanmalıdır. Kapalı kortlar çok sıcak bölgelerde planlanmalı ve antrenman olanakları arttırılmalıdır. Tenis büyük şehirlerden değil daha yavaş bir hayat yaşanan şehirle ve kasabalardan büyüyebilir.

Çok uzun bir mesaj oldu. Umarım buraya kadar okumuşsunuzdur.

Bilgilerinize sunar, istediklerinize düşündüğünüz zamanda ulaşmanızı dilerim.


Sevgilerimle,

Cengiz Eren 8 Aralık 2010
http://www.erenlp.com/

Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
  • Tenisçiler de Mental Düşünceye Dair
    WTA samipiyonasi basladi. Heyecan cok fazla olmayacak gibi. Serena Williams bu turnuvadaki tek yildiz. Ve turnuvayi alacak gorunuyor. Bu turnuva bitimiyle TTF'nin butcesi 30.000.000 TL'den 9.000.000'a...
    Devamı İçin..
  • Yıl Sonu Mesajı
    Sevgili tenissever'ler,

    Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Fonda bugün öldürülen John Lennon'un İmagine şarkısı çalıyor. Ağaçlarda azalan yapraklar ve güneşli olsa da insanı...
    Devamı İçin..
  • Profesyonel Tenis
    Sevgili Tenissever'ler,

    Yeni yildaki ilk mesajim. Öncelikle bu yılın geçen yıldan daha iyi geçmesini diliyorum. Güzel gecen aralık ve ocak ayı açık kortlarda oynamamıza imkan sağladı....
    Devamı İçin..
  • 1
  • 2
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...