Sevgili Tenissever'ler,

Yeni yildaki ilk mesajim. Öncelikle bu yılın geçen yıldan daha iyi geçmesini diliyorum. Güzel gecen aralık ve ocak ayı açık kortlarda oynamamıza imkan sağladı. Hala da sağlayacak gibi görünüyor. Ağaçlarda hiç yaprak kalmadı ama bahara doğru bir hareket başlıyor. Yakın bir zamanda baharı yaşayacağız.

Erzurum'da Universiade Kış oyunları başlıyor. Kış turizzmi konusunda önemli yatırım yapıldı Erzurum'a. Hem kentimize ve hem de katılan yarışmacılarımıza başarılar diliyoruz.

Avustralya açık erkeklerde oynanan maçlarla devam ediyor. Çeyrek finale çıkış maçları bugıun sonlanıyor. Önemli yeni oyuncuları ve çıkışları gördük. Marsel İlhan'ın ilk turda yenilmesi üzücüydü. Çagla Büyükakçay ise Eleme maçında yenildi. Kazanabileceği maç olarak görünüyordu ama olmadı. Kendilerine katılacakları diğer turnuvalada başarılar diliyoruz. Ancak yeni oyuncular üretilmesi gerekiyor. Bunun içinde Türkiye içinde yapılacak turnuvaların fazlalaşması, yurt dışı turnuva takvimlerine teniscilerimizin katılımı puanların artmasını sağlayabilir.

Bir ATP veya WTA turnuvasına katılmak çok zor veya çok kolay olabilir. Fiziksel ve mental olarak hazırlık tabii en önemlisi. Özellikle kırılma noktalarını hasarsız aktarmak işleri çok kolaylaştırabilir. Avustralya açık'ta bunun örnekleri çok net olarak görülüyordu. Tipsarevic oynadığı macta durum durum 2-1 devam ederken kırdırdığı bir servisle seti verdikten sonra son seti 6-0 kaybetti. Kuznetsova Henin maçında ise son sette 4 servis arka arkaya kırdırıldı , iki oyuncu tarafından. İki tarafta farkında olmadan kazanmak istemiyordu, ama Henin daha fazla puan kaçırdiği için yenildi. Kuznetsova'da bir sonraki maçında yenildi. Kolay yenilmedi ama yenildi.

Soderling'i yenen Dolgopolov yeni patlayan yıldızlardan. Raonic aynı şekilde. Bu gün oynadığı maçta gelecek için oldukça ümüt verdi. Erkek tenisine yeni oyuncuların katılımı çok hızlı ve çok sayıda. Bir de bu Avustralya Açık'ın özelliği geçmiş yıllara göre daha fazla vole ile puan alınması oldu.

Tenissever'deki mesajlar kamuoyuna önemli bilgiler aktarmaya devam ediyor. Turnuvalarda çıkan aksaklıkların yazılması görevlilerin konu üzerinde daha dikkatli olarak durmasını sağlayacaktır. Çok küçük yaşlada turnuva oynamaya başlayan oyuncuların zihinlerine yapılan kayıtlar, yapıldığı biçimde etkisini sürdürecektir. Tenisci yenilse bile kendisini iyi hissediyorsa, yenilgiyi önemsemiyorsa yolu açık demektir. Kaybetmeyi önemsiyorsa o zaman gideceği yerde önemli sınırlar oluşacak ve bir müddet sonra ilerleyemecektir. Dijital duygusal hareketlerde yapılan kayıtlar düşünüldüğünden çok daha etkili olmaktadır, yapılan içerik için. BUnun açıklaması biraz uzun. Ama en önemlisi tenisi analog duygusal durumda oynayabilmektir. Bu sıralarda bunu eni yi Messi futbolda, Federer teniste yapabilmektedir. Burada şunu da söylemek gerekmektedir. Federer uzun yıllar önce Avustralya Open'da ağlamış ancak sonrasında kendi oyununu - özellikle backhandlerini- o seviyede bir oyuncu iken değiştirmiş ve geliştirebilmiştir. Bunu yapabilmek tenis gibi farkında olmadan oynanan bir sporda hiç de kolay değildir. Otomatikleşen bir vuruşun değiştirilebilmesi ve bunun da maç içinde yapılabilmesi için bir kaç kat daha fazla çalışma zorunluluğu okmaktadır.

Feder olmayan kulüplerin delege vermesi konusunda Necdet Bey'in mesajlarını ve düzeltmesini okuduk. Gerçekten önemli bir mesajdı ancak alınan kararın federe olmayan tenis kulüplerinin delege sistemi içine alınmaması gerçekten üzücü, hem de değişime olan diranci gösteriyor.

Veteran Turnuvalarının özelleştirilmesi ise ayri bir konu. Bakıldığında Tenis Federasyonu'nun bütcesi buyudukce veteran turnuvaların önemi azalıyor, mali açıdan.
Her turnuvadan yaklaşık 2500 TL gelir Federasyona ödense, 40 turnuva için 100.000 TL gibi bir rakam ortaya çıkar. Ancak sadece WTA şampiyonasında oyunculara ödenecek miktar yaklaşık 5.000.000 tL civarında. O zaman Veteran tenisi TTF için bir yük haline gelecektir. Bu açıdan geçtiğimiz yıllarda VTB'nin bu görevi yapmak istemediği halde, anlşama sağlanamamış olmasının sonuçlarını biliyoruz. Eğer özelleştirme yapılırsa o zaman, özelleştirmeyi alacak kişi veya kurum veteranlar biraz daha müşteri olarak bakacak ve yatırdığı parayı çıkarmaya çalışacaktır. Bunun sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Geçen yıl giderek azalan katılımlar bu yıl azalmaya devam edebilir.

Marsel İlhan'ın web sitesinde ziyaretci defteri göremedim. Siteyi ziyaret eden kişilerin düşüncelerini yazmasi için yararlı olabilir. Blogunda paylaştığı mesajların twitter ve facebook'ta paylaşılması görünürlüğünü arttıracaktır.
Herhangi bir googlegruptan çıkmak isterseniz grupadı+ Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir adresine boş bir mesaj göndermeniz yeterli olacaktır.
Bugünlük hafta başı mesajı bu kadar. Hepinize güzel bir hafta dilerim.

2.hafta yazım....

İpek'in haberi ile başlayan tartışmaları çok önemsiyorum. Ancak tartışmaların yönünün saptığını düşünüyorum. İpek Şenoğlu'nun Türkiye'de çıkan bir yayınının referans gösterilerek WTA sitesinde yer alması İpek'in değil WTA'nın kendisi ile ilgilidir. Zira yayın daha önce yayınlanmıştır. WTA sitesinde yer alması ile gurur da duyulabilir, sevinilebilir, İpek'in işini iyi yaptığı söylenebilir veya ben bu haberi zaten okumuştum denebilir. Bence teşekkür etmek gerekiyorsa, bu haberi dergide yayınlayan yayın yönetmeni ve haberi hazırlayan muhabire teşekkür edilmelidir.

Profesyonel tenis oynamaya başlayan kişi, uzunca bir müddet bundan başka iş düşünmemelidir. Profesyonel teniste üst sıralara çıkmaya başladığında başarılarının duyurulmasının sorumluluğu da kendisine aittir. Bu konuda çalışan bir menejeri, ve halkla ilişkilercisi olması gerekmektedir. Federer'in başarının arkasında hiç bilinmese de IMI adında halkla ilişkiler ve menejerlik şirketi vardır ve önce Federer'i Celebrity haline getirmiş ve sonrasında hem sponsorluk ve hem de ürün bazında onu satmaktadır.

İpek Şenoğlu ise bunu geç farketmiş ve ancak sürekli olarak basın bültenleri ile kendi sesini duyurmaya başlamıştır. Bu anlamda Türkiye için bir celebrity haline gelmişse de uluslararası temelde henüz bu gerekleşmemiştir.

Bu anlamda profesyonel tenisci hem sahada işçilik yapan ve hem de kendisinin CEO'su olmak gibi bir durum ile karşı karşıyadır. Bunun yapabilenler organize edenler uluslararası temelde görünür hale gelmektedirler. Federer ile Wavrinka arasındaki fark tam da budur. Zira celebrity olmak için sadece iyi tenis oynamak yetmeyecektir. Uluslararası yayınlarda yer alma, uluslararası sosyal sorumluluk projeleri, kurulan vakıflar ile yardım toplama ve kazanılan paralardan daha az vergi vermek gibi zorunların çözülmesi gerekmektedir.

Bu sebeple profesyonel tenisci aslında tek başınadır, ve yaptığını iş olarak düşünmeli ve yatırımın geri dönüşü( ROE) ile ilgili çabaları organize etmelidir. Bunu yapacak doğru danışmanları bulmak kendi görevidir.

Türkiye'ye baktığımızda ise sadece turnuvalar ve elde edilen sonuçlarla ilgili duygular önemli görünmektedir. Profesyonel tenisten bir kişi 3-5 milyon dolar kazanmadan bunun gerçekleşmesi zor görünmektedir. En başarılı olan Marsel İlhan'ın profesyonel tenisten kazandığı toplam turnuva ödülü henüz 300.000 dolar civarındadır. Bu rakamı yıla bölerseniz, yılda 75000 dolar gibi bir rakam ortaya çıkacaktır ki, bu rakam başka şekillerde de kazanabilir.
Bir grand slam kazanıldığında ise bir milyon dolardan fazla ödül alınacaktır.

Bu anlamda profesyonel tenis oynayan kişi kendisi için çalışmalıdır. Kendisi için başarılı olduğunda zaten ülkesinin adı da duyulacaktır. Daha da önemlisi profesyonel tenis oynayan kişinin hayatının daha sonraki kısmında başka bir iş yapması da mümkün değildir. Bunu hem Klijsters ve hem de Henin örneğinde gördük. Bu yüzden Federasyon bu şekilde profesyonel tenisi bırakan kişilere iş olanağı da sağlamadır, tenis ile ilgili olarak. Zira teniste kazançlar pek de adil değildir. İlk tur oynayan kişi 2000 dolar kazanırken, final oynayan kişinin bunun 1000 katı civarında kazanması pek adil olarak görülemez.. Doğru veya yanlış olduğu konusunda birşey tabii ki söylenemez.

Bu sebeplerden dolayı biz tenissever'ler teniscilerimizin başarılı olmasını isteriz. Ancak daha önemlisi profesyonel tenise hazırlanacak oyuncuların desteklenmesi tenissever açısından daha önemlidir. Porfesyonel tenise doğru giden kişi sahada yalnızdır ve bu yalnızlık hep devam edecektir. Ancak her sporda olduğu gibi toplumumuzda sadece başarı önemsendiği için, başarısızlık durumunda hemen duygular çok derin şekilde değişmektedir. Marsel İlhan Ted yapılan turnuvada single maçında elendikten sonra Marsel İlhan ile kimse konuşmak istemezken, kazandığı bir maçtan sonra herkes etrafında toplanmıştı. Yanlış olan budur.

Mesajım biraz uzun oldu ama onlar kendileri için istediklerini yapabilirler, elde edecekleri sonuçları ve sonuçlara ait duyguları kendileri yaşayacaktır.

Bildiğiniz gibi ben uzun yıllardır NLP konusunda çalışmalar yapıyorum, üç tane kitap yazdım, çok sayıda ve çok konuda makalem internet sitesinde yayınlanmaya devam ediyor. Ancak benim yaptığım işin ne kadar önemli olduğu yakın çevrem tarafından Ayşe Arman ile yaptığım röportajdan sonra algılanır gibi oldu. Bu sebeple İpek'in bir yıl ya da 6 ay önce yaptığı röpörtajın şimdi konuşulması bana daha ilginç geliyor. Diğer profesyonel tenis oynayan oyuncularımızda benzer profesyonel çalışmaları yapmalılar. Daha da önemlisi İpek çok daha önce çok daha önemli sonuçlar alırken bunları yapmadığı için turnuvalara kredi alarak gitmek zorunda kalmıştı.

Biraz uzun oldu ama umarım açıklayıcı olmuştur.

Sevgilerimle,

Cengiz Eren - Şubat 2011