İstanbul Cup'ta direktör krizi

Sadece Türk tenisinin değil, Türk sporunun da en önemli spor organizasyonlarından bir tanesi İstanbul Cup (IC). Bu sayede 2005'ten bu yana bayanlar tenisinin önde gelen ve gelecek vaat eden isimlerinin mücadelelerini büyük bir keyifle ülkemizde izleyebiliyoruz. Ne var ki bu kıymetli turnuva, şimdilerde ciddi bir sorunla karşı karşıya. Ortada bir turnuva direktörlüğü (TD) krizi var. Bu konuda IC'nin lisans sahibi İstanbul Kupası AŞ, "TD Coşkun Erginer"; Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) ise "Bu yıl TD'liği Cem Tınaz yapacak" diyor. Şimdilerde bu iki taraf anlamsız bir soğuk savaş içinde. Bu süreçte en büyük tehlike ise gelecek yıldan itibaren WTA'nın yıl sonu final turnuvası olan Championships'e ev sahipliği yapacak Türkiye'nin, uluslararası alandaki itibarının zedelenmesi.

Seçim ilişkileri bozdu
Çarşamba günü TTF'den medyaya oldukça uzun sayılabilecek bir basın bildirisi gönderildi. Bildirideki hedef kişi, İstanbul Cup'ın başladığı günden bu yana TD'sini yapan Coşkun Erginer'di. Bildiriyi ana hatlarıyla özetlemek gerekirse: "Bu yılki İstanbul Cup, TTF tarafından düzenlenecektir. Organizasyonun başında Cem Tınaz olacaktır. İstanbul Kupası AŞ'nin son basın bildirisi spor etiğine uygun değildir." İstanbul Kupası AŞ'yi bünyesinde bulunduran Garanti Koza ile TTF arasında yaşanan bu kriz, muhtemelen pek çok tenisseveri fazlasıyla şaşırtmış olabilir; çünkü bu iki taraf aralarındaki protokol gereği 2009 İstanbul Cup'ın organizasyonunda birlikte hareket etmişler ve turnuvayı başarılı bir şekilde sonlandırmışlardı. Peki ne oldu da aradan geçen 7 ayda, bu örnek gösterilebilecek stratejik birliktelik bozuldu? Bu sorunun cevabı olarak federasyon seçimleri gösteriliyor ve yapılan yorumlarda, "Seçim sürecinde taraflar arasında yaşanan iletişim sorunu ve birbirlerini anlamaya çalışmamaları ortaya bu tabloyu çıkarttı" deniliyor.
İstanbul Cup 2009 sırasında Federasyon Başkanı Mesut Polat'tı. Ancak beklenmedik gelişmeler Polat'ın istifasını getirip, başkanlık koltuğuna Ayda Uluç'un oturmasına neden oldu. Aslında bu değişiklik çok fazla önemli değildi; çünkü Bayan Uluç İzmirli başkanın yönetimindeydi ve İstanbul Cup sırasında da TD Coşkun Erginer ile son derece iyi bir iletişim içindeydi. Hatta Uluç ve Erginer ikilisi, turnuva bittikten sonra FBTV'ye birlikte çıkıp, İstanbul Cup'ın geleceğiyle ilgili son derece olumlu mesajlar vermişti. Tüm bu güzel sahneleri hatırlayanlar, "Nasıl olur da Polat yönetiminin devamı olarak gözüken Uluç'un TTF'si, İstanbul Kupası AŞ ile böyle bir soğuk savaş ortamına girebilir" sorusunu sormadan edemiyor. Tenis dünyasındaki gelişmeleri yakından takip edenler mevcut durumu, "Seçim sürecinde oluşan olumsuz atmosfer büyüyerek devam etti ve bugünlere gelindi. Artık taraflar arasında bir iletişim kalmadı. Karşılıklı karalamalar var. Bundan sonra da ne olacağı belli değil. Tek çözüm, TD konusunda iki tarafın da geri adım atıp, ortak bir isim üzerinde anlaşması" şeklinde değerlendiriyorlar.

WTA'dan uyarı
Taraflar arasında yaşanan soğuk savaşın somut göstergesi olan TD krizinin, ülke sınırlarını aşıp WTA'ya kadar uzandığı konuşuluyor. Bu söylentiyi destekleyen en önemli gelişmenin ise TTF'nin İstanbul Kupası AŞ'ye haber vermeden WTA'ya gönderdiği "2010'da turnuva direktörü Cem Tınaz'dır" mesajına, Amerikalıların "Lisans sahibinin onayını almadan böyle bir değişiklik yapamazsınız" cevabı olduğu ifade ediliyor. Yeri gelmişken belirtmekte fayda var; bayanlar tenisini düzenleyen WTA, şirket statüsünde çalışıyor ve bu yapısıyla da ülke federasyonlarını değil, lisans anlaşması imzaladığı iş ortaklarını tanıyor. Böyle bir ayrıntıyı TTF dikkate almadan, TD değişikliği konusunda WTA'ya bir mektup gönderdiyse, 2011'den itibaren 3 yıl boyunca Championships'e ev sahipliği yapacak Türkiye'nin itibarı zedelenmiş olmayacak mı? Bir başka önemli soru da; eğer bu soğuk savaş İstanbul Cup'a kadar son bulmazsa, yaşananlar İstanbul'u fazlasıyla önemseyen WTA'ya nasıl anlatılacak?

 

"5 yıldan bu yana Türk tenisini arzu edilen seviyeye çıkarmak için enerjimizi ve paramızı harcıyoruz. Bunun için de İstanbul Cup'ın kaosa sürüklenmesinden rahatsızlık duyuyoruz" diyen ilk 5 organizasyonun TD'si Coşkun Erginer, "TTF'nin varlığı bizim için çok önemli. Birlikte neler yapabilirizi konuşmamız gerekirken, gelinen nokta üzüntü verici" ifadesini kullanıyor. Haksız da sayılmaz Erginer. TTF'nin, "İzin vermezsek düzenleyemezler" yaklaşımını da Erginer, "Elbette izin önemli bir konu ama uzlaşma sağlanamazsa sorunu devletin büyükleri ya da GSGM çözer. Bugüne kadar bizim yaptıklarımız, devletin verdiği destek ortada. Yaşadığımız sıkıntılar olsa da iyi işleyen ve gelişen bir yapı vardı, en büyük dileğimiz bunun büyüyerek devam etmesi. Biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz" diyor. Kurallar gereği İstanbul 2011-2013 yılları arası Championships'e ev sahipliği yapacağından, 2010'da İstanbul Cup "International" kategorisinde son kez düzenlenecek. 2014'ten itibaren ise İstanbul Cup, "Premier" kategorisindeki yerini alacak. Bunun da anlamı daha çok yıldız raket demek.


Cem Çetin

Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
  • Nadal mı Djokovic mi ?
    Şu sıralara spor gündemini Barcelona - R.Madrid maçları fazlasıyla ilgilendiriyor. Bu seri kadar önemli bir başka spor olayı da, Türk medyasının pek ilgi göstermediği teniste yaşanıyor....
    Devamı İçin..
  • İstanbul Cup'ta direktör krizi
    Sadece Türk tenisinin değil, Türk sporunun da en önemli spor organizasyonlarından bir tanesi İstanbul Cup (IC). Bu sayede 2005'ten bu yana bayanlar tenisinin önde gelen ve gelecek vaat eden isimlerinin...
    Devamı İçin..
  • Türk tenisi Yeltsin'ini arıyor
    Çok büyük sürprizlerin yaşandığı bu yılki İstanbul Cup, ENKA Arena'daki yepyeni görüntüsüyle maçları yerinde izlemeye gelenlere büyük keyif verdi. Tenisseverler bir maç oynayıp elenen...
    Devamı İçin..
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...