Türk tenisi Yeltsin'ini arıyor

Çok büyük sürprizlerin yaşandığı bu yılki İstanbul Cup, ENKA Arena'daki yepyeni görüntüsüyle maçları yerinde izlemeye gelenlere büyük keyif verdi. Tenisseverler bir maç oynayıp elenen 1, 2 ve 4 numaralı seri başları Rus Zvonareva, İsviçreli Schnyder ve Fransız Rezai gibi bilinen isimlerin erken vedasına üzülürken aynı zamanda da ilk kez İstanbul Cup'ta raket sallayan İsviçreli Bacsinszky (20), Alman Petkovic (21) ve Rus Dushevina (22) gibi tenis dünyasında henüz popüler olmayan ama geleceği parlak yeni isimleri keşfetme fırsatını buldu. Bu seneki turnuvada Türk raketler de güçlü rakipleri karşısında ülke tenisini başarıyla temsil ettiler.

Yeltsin ve Rus tenisi
1. turda beklenmedik bir şekilde elenen 1 numaralı seri başı Rus Vera Zvonareva, hafta başında Türk basınıyla bir araya geldiği sohbet toplantısında, "WTA'da neden bu kadar çok Rus raket var" şeklindeki bir soruya, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir cevap verdi. "Ortaya çıkan bu tablonun mimarı Boris Yeltsin'dir. Onun tenis sevgisi sayesinde bugün pek çok Rus bayan ya da erkek raket kortlarda boy gösteriyor. Bu sürecin başı da Yeltsin'in çok fazla desteklediği Kremlin Cup'tır. Bu turnuva bize pek çok şey öğrettiği gibi ülke tenisinin gelişmesine de çok katkı sağladı." Gerçekten de bugün bayanlar tenisinde Rusların belirgin bir üstünlüğü dikkat çekiyor. WTA sıralamasının ilk 50'sinde tam 11 Rus raket var; bunlardan 5'i ilk 10 içinde.
Zvonareva'nın yaklaşımından yola çıkıp, "Acaba İstanbul Cup'ta Kremlin Cup örneği gibi Türk tenisinin bir noktaya gelmesine katkı sağlar mı" şeklinde bir soru ortaya atılabilir. Doğrusunu söylemek gerekirse bu soruya olumlu cevap vermek şimdilik pek mümkün gözükmüyor. Çünkü 5 yıldır düzenlenen bu üst seviye tenis organizasyonuna Türkiye'deki tenis kulüplerinin, antrenörlerin ve sporcuların gösterdiği ilgi ne yazık ki arzu edilen seviyenin oldukça uzağında. Bu noktada Türkiye Tenis Federasyonu'na (TTF) çok büyük sorumluluklar düşüyor. Bu yıl ilk kez İstanbul Cup'ı resmi organizasyonu olarak kabul eden TTF, bundan sonraki yıllarda oyuncuları ve antrenörleri, ülke tenisinin gelişmesi ve İstanbul Cup'ın yaşaması adına bu turnuvayı yerinde izlemleri için bir formül üretmek mecburiyetinde.

Doğu Avrupalılara dikkat
WTA Tour'un bu yılki turnuvalarında en dikkat çekici nokta, raketler arasında yaşanan müthiş rekabet ve sürpriz şampiyonlar. İlk 7 aylık süreçte 36 turnuvada 25 farklı raket mutlu sonu gördü. Williams kardeşler, Dementieva, Safina, Kuznetsova gibi tanınmış isimlerin yanı sıra Kvitova (19), Wickmayer (19), Rybarikova (20), Lisicki (19), Dulgheru (20), Szavay (20) gibi yaşları 19-20 olan ancak pek çok tenisseverin pek tanımadığı genç raketler de birincilik kazandı. Bu tablo İstanbul Cup'a da yansıdı. Örneklendirirsek; 1 numaralı seri başı Zvonareva'yı WTA 126'ncısı Ukraynalı Koryttseva eledi; 2 numaralı seri başı Schnyder'i WTA: 92'ncisi Rios üzdü, 4 numaralı seri başı Rezai'yi de WTA 135'incisi Polonyalı Domachowska evine gönderdi. Son derece zevkli karşılaşmalar sonunda alınan sürpriz sonuçların, pazar günü oynanacak final randevusuna kadar süreceğini iddia etmek herhalde yanlış olmaz.
Yoğun rekabet kadar bayanlar tenisinde bir başka yeni gelişme, Doğu Avrupa'dan gelen raketlerin sayısındaki artış. Bu gerçeği hem WTA sıralamasında hem de İstanbul Cup'ta görmek mümkün. Çeyrek finale kalan 8 raketten 5'i D.Avrupalıyken (Rusya, Polonya, Çek Cum, Belarus) 3 tanesi B.Avrupalı. Bu 3 B.Avrupalının da 2'sinden biri Macar (Bacsinszky/İsviçre), diğeri de Bosna asıllı (Petkoviç/Almanya). Alt klasmanlardaki duruma bakıldığında, bu sayının gelecekte daha da artacağı ileri sürülebilir. Özellikle Belarus, Romanya, Polonya ve Ukrayna'dan gelecek vaat eden isimler var. Bu tabloyu gördükçe, "Bu rekabette Türk tenisi nerede ve nereye gidiyor" şeklinde bir soru ister istemez akıllara geliyor.

Bu seneki İstanbul Cup'ta raketlerimiz bir ilke imza atıp, en sonunda teklerde maç kazanmayı başardı. Bu mutluluğu bize Pemra Özgen (WTA:422) yaşattı. Pemra ilk turda WTA 103'üncüsü Hollandalı Rusu yendikten sonra ikinci turda yenildiği 3 numaralı seri başı Anabel Medina'dan (WTA:20) set almayı başardı. Çiftlerde ise İpek Şenoğlu Kazak partneriyle müthiş galibiyetlere imzalarını attılar. İstanbul Cup'ın ilgi uyandırarak büyümesi elbette Türk raketlerin başarılı olmasıyla yakından alakalı. Bu yılki İstanbul Cup'ta gördük ki, eğer kızlarımız yoğun çalışma programlarını devam ettirirlerse yakın bir gelecekte daha da iyi bir duruma gelebilirler. Tabii bunun için mutlaka devlet büyüklerinin ve şirketlerin sponsor sıfatıyla devreye girmesi gerekiyor. Çünkü günümüz spor dünyasında sponsor desteği olmaksızın hiçbir değer yaratılamıyor. Bu gerçek İstanbul Cup için de geçerli...

Cem Çetin

Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
  • Nadal mı Djokovic mi ?
    Şu sıralara spor gündemini Barcelona - R.Madrid maçları fazlasıyla ilgilendiriyor. Bu seri kadar önemli bir başka spor olayı da, Türk medyasının pek ilgi göstermediği teniste yaşanıyor....
    Devamı İçin..
  • İstanbul Cup'ta direktör krizi
    Sadece Türk tenisinin değil, Türk sporunun da en önemli spor organizasyonlarından bir tanesi İstanbul Cup (IC). Bu sayede 2005'ten bu yana bayanlar tenisinin önde gelen ve gelecek vaat eden isimlerinin...
    Devamı İçin..
  • Türk tenisi Yeltsin'ini arıyor
    Çok büyük sürprizlerin yaşandığı bu yılki İstanbul Cup, ENKA Arena'daki yepyeni görüntüsüyle maçları yerinde izlemeye gelenlere büyük keyif verdi. Tenisseverler bir maç oynayıp elenen...
    Devamı İçin..
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...